• ŞEpnolat üst

İstanbul'da da yener, finale gideriz...

  • Büyükşehir-1

Erzurumlu ünlü sanatçı İbrahim Erkal’ın vefatının birinci yıldönümüne denk gelen Play Off yarı final ilk maçı öncesinde duygusal anlar yaşadık. Önce taraftarların hep bir ağızdan söylediği sonrasında stat hoparlörlerinden yankılanan İbrahim Erkal’ın şarkılarını gözlerimiz yaşararak dinledik...

Ömrünü Erzurum’a adamış İbrahim Erkal’a Erzurumspor taraftarlarının vefası görülmeye değerdi, herkese sonsuz teşekkürler...

Bu vesileyle de İbrahim Erkal’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanın cennet olsun CANISI...

Evet, mucizevi bir şekilde Süper Lig’in eşiğine kadar gelen B.B. Erzurumspor, Ümraniyespor maçına işte bu duygusallıkla ve oldukça da hızlı başladı. 

Daha 1’nci dakikada Erhan Çelenk’in savunmanın arkasına sarkıp, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyon, adeta maçın rengini de belli etmişti...

Takımımızdan erken bir gol beklerken, 3’ncü dakikada kalemizde sürpriz bir gol gördük. 

İtiraf edeyim, bu gol bende korkulara neden oldu. 

Zira, rakibimiz ligin en az gol yiyen takımı olduğu gibi 1-0 öne geçtiği maçları, bu çoğunlukla bu skorla bitirmeyi başarmış, savunması güçlü Ümraniyespor’dan başkası değildi...

 

DADAŞLAR RESMEN ŞAHLANDI

Ancak Mehmet Altıparmak ve talebelerinde son 6-7 haftada öyle bir özellik ortaya çıktı ki, işte bu özellikle takım kısa sürede geri dönüşü sağladı...

Takımın tecrübeli oyuncuları Burhan Eşer ve Nobre ile adeta şahlanan Dadaşlar, 11’de Erhan Çelenk, 27’de de Taylan ile 2-1’i buldu...

Yediğimiz golden sonra öyle bir baskı kurduk ki, herhalde Ümraniye takımı o attığı gole bin pişman olmuştur...

İlk 45 dakika 4-1 ya da 5-1 bitmediyse bu biraz Ümraniye’nin şansı biraz da bizim beceriksizliğimizden oldu...

Ümraniye takımı gol dışında koca 45 dakikayı atak savuşturmakla geçiştirdi...

Ah ah, günün yıldızı Burhan Eşer’in skor 2-1 iken kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyon gol olsaydı, şu an başka şeyler yazıyor olurdum...

Ama canın sağolsun Burhan Eşer...

Sakatlığına rağmen o mücadeleyi sergilemen, kazanmak için herşeyini vermen yeter de artar bile... 

Maçın ikinci yarısı da aslında çok farklı değildi...

Gol için bastıran taraf bizdik ama yağmur yüzünden kayganlaşan zeminden kaynaklı bireysel hatalarla Ümraniye penaltı kazandı ve skor 2-2’ye geldi...

Ama 10 dakika içerisinde biri penaltıdan olmak üzere Nobre ile iki gol daha bulduk ve rövanş için 2 farklı avantaj elde ettik...

Tribünlerin beş, beş diye bağırdığı bir anda Lokman ile başlayan ve devamında kaleci Hakan ile devam eden hatalar zinciri ile kalemizde 3’ncü golü gördük...

Evet hepimiz çok üzüldük, çok sinirlendik ve çok kızdık bu gole...

Fakat, futbolun doğasında bu tür hataların olabileceğini, iki etaplı bir maç oynadığımızı kimse unutmasın...

Ve kimse unutmasın ki, bugün eğer Play Off'ta bu heyecanı yaşıyorsak, bunda kaleci Hakan'ın kritik maçlarda yaptığı kurtarışların rolü çok ama çok büyük...

 

ÜMRANİYE’Yİ YENER, FİNALE ÇIKARIZ

Tek gollü de olsa bir avantajımız ve oyunun her dakikasında kazanma iştahıyla oynayan bir oyuncu grubumuz, daha da önemlisi kulübe onlara yürekten inanın bir teknik ekibimiz var... 

Açık ve net söylüyorum, bugün oynadığımız futbolun yarısı bile İstanbul’daki rövanşta bize turu getirecektir...

İsteyen ile istediğine bahse girerim ki, bu inanmış oyuncular, son dakikalarda yaptığı hata sonrasında yıkılan takım arkadaşları Hakan için final biletini kazanarak alacaklar...

Düne kadar bu takıma, Mehmet Altıparmak, Zafer Demir ve teknik heyet inanıyordu...

Şimdi tümüyle inanmış bir şehir var arkalarında...

Hani o müthiş tezahürat var ya, BİZLER İNANDIK, SİZ DE İNANIN diye...

Hakikaten öyle...

Biz bu takıma yediğimiz 3’ncü golden sonra daha da çok inandık...

 

EFSANE TARAFTARIMIZ GERİ DÖNDÜ

Son paragrafımı da taraftarlara ayırmazsam, hem mesleğime hem de o insanlara ihanet etmiş olurum...

Erzurumspor’un Süper Lig’e çıktığı 1997-98 sezonundan bu yana böylesine muhteşem bir taraftar topluluğunu görmemiştim...

Her anı müthiş organize, her saniyesi aksiyon içerisinde olan muhteşem bir koroydu...

Şampiyon takımın o efsane taraftarının geri döndüğünü gördüm...

Geriye bir tek ŞAMPİYON’un geri dönmesine kaldı...

Onun için de sadece ve sadece 180 dakika var...

Bekle bizi Süper Lig, ahan da geliyoruz..