Şehirli olmak...
Medeni olmak...
Şehir kültürü içinde yaşamak...
Kul hakkına riayet etmek...
İnsan haklarına saygı duymak...
Bir arada yaşamayı becermek...
Yaşadığı çevre ve ortama uyum sağlarken artı değerler katmak medeniyetin zarureti ve değer ölçüsü...
Şimdi şöyle etrafa bir göz gezdirip günlük yaşadıklarımızı gözümüzün önüne getirip bu kavramlara yorum yapalım.
Cadde ve sokaklarında modifiye adı altında teknik özellikleri bozulmuş ucube görünümlü araçlarla abartılı bir egzost sesi ve son ses açılmış ne idüğü belirsiz,müzik demeye bin şahit gürültü ile,kulaklarınızı ve sinir sisteminizi alt üst ederken adeta yarış pistindeymişçesine süratli ve drift atarak da can ve mal güvenliğinizi tehlikeye atan ve de tüm bu saydıklarımı gece gündüz ayrımı yapmadan hayatımızın içine boca eden bir güruh sizce medeni olabilirmi.
Hastası olan,ders çalışan öğrencisi olan,günlük iş yorgunluğunu evinde dinlenerek atmaya çalışan insanların bu gürültü ve kaotik ortamda ruh sağlığını nasıl koruyacağını hiç düşünüyormusunuz.Tam uykuya dalacağınız anda gecenin bir yarısı düğün eğlencesi adı altında havai fişek atılarak patlama sesleriyle bir anda yatağından fırlayan insanların kul hakkını kim nasıl ödeyecek.
Kaldırımları kahvehanelerin masa sandalyesi ile işgal edilmiş,yayalara yol hakkı tanımayan ,çay ocakları gece yarılarına kadar açık bir şehirde medeniyetten bahsetmek ne kadar doğru.
Sabahın köründe,gecenin yarısında Düğün adı altında (hatta hayati sınavların olduğu günlerde bile) bütün konvoyun trafiği kapatarak ve korna sesleri ile tur attığı bir şehirde anlayışlı olmaktan kim bahsedebilir.
Trafikte ters yol, düz yol,girilmez yol kavramı kalmamış,yeşil ışıkta dahi korkarak geçilen bir şehirde can güvenliğinden kim bahsedebilir.
İnsanlar nefes alsın diye yapılan parklar,bahçeler çardaklar pislik içinde bırakılıp çöp deryasına dönüştürülüyorsa,masası sandalyesi kırılıp yakılıyorsa ve bunlara kimsenin sesi çıkmıyorsa medeniyetten kim bahsedebilir.
Neyse daha fazla içinizi karartmadan yazımı bitireyim ve Allah’a dua edelim bu memlekete sahip çıkacak yöneticiler Rabbim nasip etsin.
Eğitim eğitim eğitim
kalemine sağlık hasan bey. tesbitlerin çok doğru.
Memlekete sahip çıkacak yöneticileri yine o memleketin insanı seçeceği için pek değişiklik olur mu sanmam. Ama insanımıza eğitim ve kültür aşısı geliştirirsek belki? buda yine o içraati yapan kişiyi uyarmak ve doğrusunu göstermekle geçer yazacak çok şey var vessalam son olarak birde sormak lazım bu insanlara veya insan gibi görünenlere evde halınıza tükürebiliyor musunuz? Öyleyse ne diye kaldırımlara tükürüpde insanlıktan soğutuyorsunuz?
Varol başkanım ağzına yüreğine sağlık
