• ŞEpnolat üst

Îşte geldik gidiyoruz; şen olasın Halep şehri...

  • Büyükşehir-1

Siyasetin tat vermez yorgunluk verici ve sıkıcı ortamından biraz uzaklaşıp, eskilerin hicviye, günümüz Türkçesi ile yergi denilen şiir türünden bir örnekle güne girmek ve edebiyat konuşmak istedim. Hicviyelerde muhteva olarak Nefi ve Neyzen de olduğu gibi ağır ifadeler yer alırken; bir çoğunda zekâ ürünü diyebileceğimiz estetik ve mizahi çizgilerle örülü ve ince mesajlar verenler çoğunluktadır. Hicviye veya yergi denilince de genellikle ve ilk Nefi, Şair Eşref ve Neyzen Tevfik hatırlanır. Cumhuriyeti ilk yıllarında yergi alanında ilk isim denilince de Namdar Rahmi Karatay akla gelir. 

 

Öz geçmişine fazla girmek istemiyorum. 1896 yılında Kütahya'da doğar. Konya'da ortaöğrenimini tamamlar ve yurt dışında eğitim görür. Şair ve felsefe öğretmenidir. Çeşitli okullarda ve Gazi Eğitimde felsefe öğretmenliği yapar. Şiirlerinde " Ústüne çul vursanız it onu kanat sanır/ Eşeğe gem vurmayın kendisini at sanır" gibi kalıplaşmış deyim ve atasözlerini kullanmış ve şiirleri bu yolla daha çok yaygınlık kazanmış ve okunmuştur.. Şiirleri ölümunden sonra öğrenciler tarafındani "Geçti Bor'un Pazarı, sür  eşegıni Niğde'ye isimli şiir kitabında toplanmış değerli bir öğretmen ve usta bir şairdir Namdar Rahmi Karatay..Toplumsal ve sosyal olaylarda yaşanılan aksaklıklara getirdiği inceden inceye eleştiriler ve itirazlar içeren "İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri" nakaratlı, dokunaklı ve ince mizahi çizgilerle örülen ve her dönemde geçerlilığı olan yergi türü şiirinden bir kaç bent...

 

ŞEN OLASİN HALEP .ŞEHRİ

 

Ne beklerdin, ne buldun sen yeryüzünde hey serseri

 

Bilinir mi böyle yerde bir kimsenin öz değeri
Unut artık bunca yıldır tükettiğin emekleri,

 

Devlet kuşu konsa bile, istemem ben bundan geri
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri

 

Sen pişirdin, sen yoğurdun, elin hamur karnın açtır
                                                                     

Kursağına düşen en son tuzsuz, yağsız bulamaçtır
                                                  

Kimse bilmez kim kazanır bu oyunda, bu bir maçtır
                                                                   
       
Yediğimiz ekmek aşı, içtiğimiz alın teri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.
 

Yüze geldi düne kadar köşesinde keyf çatanlar,
Vatansever oldu çıktı başımıza kaltabanlar
Bizler bugün buyruk kulu, onlar ise kahramanlar

 

Biz batakta köprü olduk, başkaları geçti nehri
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

 

Bir kılkuyruk gelir sana çalım satar, kafa tutar
Birer birer toplarsın sen, o binleri birden yutar
Binbir çeşit ezgi hergün aşımıza ağı katar,

 

Bir boğazı tokluğuna çekiyorsun bunca kahrı
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.