Bir hafta içerisinde Gaziantep, Altay ve Boluspor ile 3 maç yaptık ve gol dahi atamadan sahadan ayrıldık.
Bırakın golü, top dahi oynamadan bitirdik 3 maçı da…
3 maçta da “çok kötü” bile denilemeyecek rezalette bir futbol oynadı B.B. Erzurumspor…
Aslında oynanan oyuna futbol demek bile futbola ağır hakaret olacak…
Bu rezil 3 maçtan sonra, bunun tek sorumlusu olan Teknik Direktör Osman Özköylü’den hep bir “özür” açıklaması bekledim ama her defasında “masal” dinledik.
G. Antep maçında faturayı önce alakasız bir şekilde hakeme kesti ki, o maçın hakeminin maç boyunca verdiği tek doğru karar Nobre’nin oyundan atılmasıydı!
Sonra da G. Antep’in genç oyuncularının sürekli yere yatıp, oyunu soğutmalarını eleştirdi…
Ama “arkadaş biz rezil oynadık, bize inanan, güvenen herkesten oyuncularım adına özür diliyorum” demedi!
Hadi Altay kupa maçıydı, üzerinde bile durmayacağım ama tarihi farktan “yedek kaleci”miz sayesinde kurtulduğumuzu da söylemeden geçemeyeceğim…
Ve dünkü Boluspor maçı…
Boluspor’un as kadrodan 7 oyuncusu sakat veya cezalı…
Bir bakıma yedek kadro…
Yine futbol adına iğrenç bir görüntü ve bu kez mağlubiyet…
Hoca maç sonunda konuşuyor ve diyor ki, “7 günde 40 derece sıcakta 3 maç yaptık, oyuncularımda sıvı kaybı oldu!”
Yahu hocam, bizimle dalga mı geçiyorsun?
Yarın bu takım -30 derece soğukta oynayacak, o zaman da “oyuncularımın sıvıları dondu!” mu diyeceksin?
Bu nasıl bir mazerettir?
Bahane yok hocam, rezil oynuyorsunuz!
Mazereti üretmeyi bırak da, biraz bu takım nasıl iki pas üst üste yapar, onun çaresine bak!
Bana göre, senin takımında sıvı kaybı değil, ruh kaybı var!
Teşhisi doğru koyarsan, tedaviyi de doğru yaparsın…
Sıvı-mıvı dersen, her hafta başka “komik” bahaneler üretmek zorunda kalırsın hocam…
TRANSFERLERDE HATA ORANI ÇOK YÜKSEK
Boluspor, zaten orta sahayı güçlükle geçebilen bir takım ama biz de hiçbir baskı olmamasına rağmen orta sahayı geçemiyoruz, çünkü hazırlık pası yaparken bile topu rakibe kaptırıyoruz!
Allah aşkına hocam, şu yanındaki adama pas vermekten aciz Kubilay’ı nerede seyrettin de, bu takıma transfer ettirdin?
Bir tane olumlu hareketi olmayan Tolga’yı, maçkolik’teki performansından ötürü mü transfer ettirdin?
Görevi stoper olan ama belli ki bu görevin ne olduğunu da bilmeyen Ozan’ı?
Refleksleri çoktan emekliliye ayrılmış, Konyaspor’da yedek kala kala kaleciliği dahi unutmuş 36 yaşındaki Kaya’yı aldığına hiç pişman mısın Osman Hocam?
Gökhan Karadeniz, Haris Harba ve son gün alınan Scuk’un da “forvet arkası” olduğunu bilmeden mi aldınız? Aynı mevkiye 2 tane yabancı almanın nasıl bir izahı olabilir hocam?
Bu nasıl bir kadro mühendisliğidir?
Nobre cezalı, kadroya ikinci bir forvet alamıyorsun, çünkü yok!
Yarın takımın en kötülerinden Tolga sakat veya cezalı olsa, yedeği yok!
Beğenmediğin için yerine sol stopper Lokman’ı oynattığın, onun da sakatlanması yüzünden “mecburen” sahaya sürdüğün Hakan, dün sahanın en iyisi ama onun da yedeği yok!
Sağbek ve solbek alternatifsiz ama forvet arkasında 2’si yabancı, 3 alternatif var!
Zaten ön liberoda istemediğin kadar adam var!
Sonuç olarak teşhis şu sevgili hocam; siz bu takımı kuramadınız, aldığınız oyuncuların büyük bölümü 2. Lig’de bile zor oynar….
BU TAKIM BIRAKIN PUANI, BU HALİYLE GOL BİLE ATAMAZ!
Kaya, Tolga, Ozan, Kubilay, Abdulkadir kesin bu takımda da bu ligde de oynamaz, oynayamaz…
Gökhan Karadeniz, Burhan Eşer de bitmiş, okey dönüyorlar…
Haris Harba’nın ne yaptığı belli değil…
İyi bir golcü olduğunu Balıkerspor maçında attığı gollerle gösteren Hamza Younes ise kendisine top gelmediği için çaresiz…
Trtovac ve Hakan ayakta kalan, Mansaly ise dikine oynayan tek oyuncu…
Özetleyecek olursak, takıma kaybettiği ruhu geri getirmez, Gökhan Karadeniz, Haris Harba ve Burhan Eşer bu görüntüleriyle devam ederse, bizim değil puan alma, gol atma şansımız bile yok…
Yani hocam, sıvı değil, ruh lazım ruh!
