• ŞEpnolat üst

Orkun ÇİZMELİ Yazdı... / Erzurumspor’un önüne kimse TAŞ koymasın!

  • Büyükşehir-1

Büyükşehir Belediye Erzurumspor, zorluk derecesi oldukça yüksek bir maçta Sivas Belediyespor’u 1-0 mağlup edip, İstanbulspor’un Anadolu Üsküdar deplasmanında aynı skorla mağlup olmasıyla, ligin bitimine 7 hafta kala yeniden şampiyonluk umutlarını yeşertti.

Düne kadar ilk 6 içerisindeki takımlardan sadece Keçiörengücü’nü mağlup eden, geriye kalan takımlara karşı galibiyet sevinci yaşayamayan B.B. Erzurumspor, bitime 7 hafta kala bu açıdan da önemli bir galibiyete imza atmış oldu.

Mavi Beyazlılar, kötü de oynasa, istenilen düzeyde mücadele etmese de son düzlüğe şampiyonluk için oldukça ümitli girdi.

Buna karşın kulüp üzerinde kara bulutların dağıtılmasına bu galibiyet de yetmedi.

Özellikle İstanbulspor maçı öncesinde fitili yakılan ateş, yine İstanbulspor yenilgisinin ardından kuvvetlice yakılmaya başlandı.

İstanbulspor maçı sonrasında bazı kesimler Kulüp Başkanı Ali Demirhan üzerine oyunlar oynamaya, onu alaşağı etmek için çalışmalara başladı...

Kulağımıza gelen duyumlara göre, Ali Demirhan’ın yerine başkan adayı bile belirlediler...

Allah aşkına, şampiyonluğa giderken, umutlar yeniden tazelenmişken, hiç olacak iş mi bu?

Ali Demirhan’ı seversiniz, sevmezsiniz...

Başarılı bulursunuz, bulmazsınız...

Ancak, şampiyonluğa giderken, bir kulübün başkanını değiştirmeye kalkmak, lig bitmeden onu yıpratmaya çalışmak, kimseye bir fayda getirmez. Aksine, B.B. Erzurumspor’a zarar verir...

Bu düşüncede olanların, B.B. Erzurumspor’un şampiyonluğuna “TAŞ” koymaya kalktıklarının farkında değiller mi?

Yok, İstanbulspor maçı sonrasında TFF’ye maçın iptali için başvurulmamış da, çıkan olaylara rağmen İstanbulspor yönetimine teşekkür edilmiş de, falan, filan...

Allah aşkına bunların hangisi bir kulüp başkanının, takımı şampiyonluğa giderken alaşağı edilmesi için yeterli nedendir?

Ben de İstanbulspor maçındaydım...

Gördüğüm manzara şuydu...

Ev sahibi takım, kendi evinde oynamanın avantajını kullanıp, bize yasal çerçevede vermesi gerektiği kadar bilet vermiş, fazlasını da “avantajını kaybetmemek” adına vermek istememişti...

Soruyorum, aynı durumda biz olsak, hangi takıma stadın tamamına hakim olacak kadar bilet verirdik?

Haliyle onlar da vermedi?

Fazla seyircinin girmesi üzerine maçı oynamamak istememeleri de en doğal haklarıydı, zira biz aynı durumda olsak, aynı tavrı ortaya koyardık.

Burada duygusallığa yer yok...

Çıkan olaylara gelince...

İki tane emniyet amirinin tırmandırdığı olaylara hepimiz şahit olduk...

Bu olaylarda İstanbulspor’un ne suçu, kabahati vardı?

Elbette yoktu ve doğal olarak Ali Demirhan da “adamlığın” gereği olarak, İstanbulspor’a teşekkür eden bir açıklama yaptı...

Peki, bu olaylardan dolayı maçın iptali mümkün müydü?

Maç iptali için nedenler çok açık...

Kural hatası haricinde maçın iptali veya tekrarı söz konusu bile olamaz...

Çünkü maç oynanmış ve tamamlanmış, neyin iptali ve tekrarı isteniyor?

Ali Demirhan, maç iptali için başvurmadı diye, nasıl suçlu ilan edilir?

Bundan dolayı Ali Demirhan’ı “asmak” isteyenler ya futbolu bilmiyor ya da Demirhan’ın “önünü kesmek” istiyor!

Üçüncü şıkkı varsa, buna benim aklım almıyor!

Yaklaşık bir haftadan bu yana İstanbul’dayım...

Erzurum dernek ve vakıflarının kurtuluş gecelerine katıldım...

Orada da Ali Demirhan’a karşı bir cephe açıldığını çok rahatça görebildik...

Hele hele Maltepe Erzurumlular Vakfı’nın gecesinin son bölümünde yaşananlar...

Gecenin son bölümünde, o dakikalarda salonda değildim...

Ancak orada bulunan dostlarımız ve arkadaşlarımdan dinleyip, farklı kişilerden de teyit aldığım olayda, önceki yılların aksine Ali Demirhan’ın sahneye en son çağrılıyor. Hatta bir siyasimiz de iddiaya göre, “Büyükşehir Belediye Başkanı buradayken, kulüp başkanını neden çağırdınız!” diyerek, tavrını açıkça ortaya koyuyor...

Şimdi bu siyasimizin ismini vermeyeceğim ama sadece “Sevgili vekilim, kulüp başkanı yaptığınız yeğeniniz 1,8 milyon TL’lik alacağından vazgeçmediği için gerçek Erzurumspor’un kapatılmasına neden olduğunu henüz unutmuş değiliz” hatırlatmasını yapmakla yetiniyorum...

Dediğim gibi, Ali Demirhan ile kişisel sorunlarınız olabilir ya da siyaseten kendinize rakip de görüyor olabilirsiniz... Ancak bu gerekçelerle sakın ha Erzurumspor’un önüne TAŞ koymaya kimse kalkışmasın!

Erzurumspor’un önünün TAŞ ile kesilmesi, ne o TAŞ’ı destekleyenlere ne de bizzat TAŞ’ın kendisine bir fayda getirmez, aksine zarar getirir...

Dolayısıyla, bırakın son düzlüğe sağlam kafayla, en üst düzeyde motivasyonla girelim ve yüzümüzün akıyla çıkalım...

Şampiyonluk kupası kaldırıldığında da herkes eteğindeki TAŞ’ı döksün de rahatlasın...

 

 

İYİ FUTBOL DEĞİL 21 PUAN LAZIM...

Son maçlarda izlediğimiz B.B. Erzurumspor hakikaten istenilen düzeyde futbol oynamıyor...

Ancak artık ligin son 7 haftasına girildiği gerçeğini de göz ardı etmememiz, bu saatten sonra iyi futbola değil, 7 maçta alınacak 21 puana odaklanmalıyız...

İyi futbol değil, kazanılacak 3 puan’lar bizi şampiyon yapacak...

Evet, herkes takımın göze hoş gelen bir futbol ortaya koymasını istiyor ve bekliyor ama bu stres ortamında kalan 7 maçta bu takımın bunu başarması çok da kolay değil...

Açıkçası ben bu saatten sonra iyi futboldan sonra iyi mücadele ve 3 puana odaklanmış durumdayım...

İyi futboldan ziyade, bizim kötü mücadele etme hakkımız olmadığına inanıyorum...

7 maçta da takımın en üst düzey mücadele ile 21 puan toplayıp, birkaç maçta daha puan kaybedeceğini düşündüğüm İstanbulspor’un önünde ipi göğüsleyeceğimizi umut ediyorum...

 

 

ALİ BAŞKAN’IN YAPMASI GEREKENLER...

Son düzlükte Başkan Ali Demirhan’ın yapması gereken şeyler de var...

Bir kere dışarıdan gelen çatlak seslere, dedikodulara kulağını tıkayacak ve sadece ama sadece takıma konsantre olacak...

Takımın motivasyonunu bozabilecek “Ronaldinho türü” açıklamalardan uzak duracak...

Yönetim içerisindeki çift başlılığa engel olacak...

Hele hele son düzlükte futbolculara kendisinden başkasının “sözler” vermesini engelleyecek...

Ödemeler, primlerle ilgili tek yetkilinin bizzat kendisi olduğunu, yönetim içerisinde bunun farkında olmayan kişilere hissettirecek. Lafı evirip-çevirmeden söylemek gerekirse, “şu gün, şu kadar ödeme yapacağız” sözünü verip, bu sözünü yerine getirmeyenlere şu dakikadan itibaren fırsat vermeyecek...

Şampiyonluğa odaklanıp, 7 maç için kulüpte OHAL ilan edecek...

Futbolcu ve teknik heyetin de parayı-pulu değil, sadece maçları düşünmelerini sağlayacak...

Yönetici arkadaşları da Ali Demirhan’a bu konularda yardımcı olacaklar...