• ŞEpnolat üst

Mustafa Ilıcalı, Metin Taş ve B.B. Erzurumspor!

  • Büyükşehir-1

Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 99’ncı yılı etkinliklerine katılmak için Maltepe Erzurumlular Vakfı’nın daveti üzerine geçtiğimiz haftayı İstanbul’da geçirdik…

11 Mart’ta Kadıköy Erzurumlular Vakfı’nın Pendik Divan Otel’deki etkinliğine Maltepe Erzurumlular Vakfı Başkanı Süha Dengizek’in “ricası” üzerine gittik. Maalesef buradaki geceyi, evsahibinin, misafirine nasıl davranması gerektiğini bilmeyenlere tepki olarak terk etmek durumunda kaldık. Gecenin sosyal medyadaki yansımalarını görünce de “çok da iyi “ yaptığımızı anladık ama çok istememize rağmen aynı saate çakıştığı için gidemediğimiz Avrasya Avrupa Yakası Erzurumlular Derneği’nin programına katılamadığımız için üzüldük.  Sosyal medyadan bize sitemlerde bulunan Başkan Osman Nuri Toraman’a hak vermekle birlikte, programı bizim yapmadığımızı hesaba katarak, bize de hak vermesini söylemek isterim…

12 Mart Pazar günü de Bostancı Gösteri Merkezi’nde Maltepe Erzurumlular Vakfı’nın gecesine iştirak ettik.

Bir kere hem Vakfı Başkanı Süha Dengizek hem de yönetimindeki isimlerin samimiyeti, içtenliği, misafirlerine olan ilgisi hakikaten çok güzeldi. Belli ki Kadıköy Erzurumlular Vakfı’nın Süha Başkan ve yönetiminden, “misafir nasıl ağırlanır?” dersi almaları gerekiyor.

Son üç yıldır tüm 12 Mart etkinliklerine katıldığım Maltepe Erzurumlular Vakfı, bir kere bu organizasyonu halka yönelik yapıyor. Öyle 5 yıldızlı otelde, sosyeteye ve üst düzey yöneticileri kendisine “hedef kitle” kabul edip, kutlama tertip etmiyor…

Bostancı Gösteri Merkezi’ne girdiğimizde, bir kez daha tamamen Türk bayraklarıyla süslenmiş bir salon gördük. Törenden yaklaşık 3 saat önce salona gittiğimizde hummalı bir çalışma göze çarpıyordu…

Bir yanda barcılar, bir yanda tiyatrocular son provalarını yapıyor, diğer yanda ses ve müzik sistemlerinin son denemeleri yapılıyordu…

Salonda da Süha Dengizek ile Suat Önal ve diğer yöneticilerin koşuşturmaları…

Erzurumlu tiyatrocumuz Murat Balkuş’un tüm konuklara tek tek “hoşgeldiniz” deyip, samimi ve içten gülümsemesi…

Kısaca büyük bir samimiyet vardı salonun her köşesinde…

İşte bu samimiyet ve içtenlik, dünyalara bedeldi…


 

B.B. ERZURUMSPOR VE DEDİKODULAR

İstanbul gezimiz sırasında gittiğimiz her yerde konu dönüp dolaşıp B.B Erzurumspor’a geliyor, kulağımıza hiç de duymak istemediğimiz dedikodular fısıldanıyordu. Bunlardan birini “Erzurumspor’un önüne TAŞ koymayın” başlıklı yazımda kaleme almış, Kulüp Başkanı Ali Demirhan’a İstanbulspor maçı sonrasındaki gelişmelerden ötürü kırgın olan bir siyasinin işadamı Metin Taş’ı başkan adayı yapmaya hazırlandığını “ima” etmiştik.

Bu yazının ardından çok kıymet verdiğim bir ağabeyim beni aradı ve Metin Taş ile görüşmemize vesile oldu.

Bir kere Metin Taş, böyle bir dedikodunun içerisinden adının geçmesinden rahatsız olmuş…

“Asla böyle bir düşüncem yok. B.B. Erzurumspor’un ve kulüp başkanımızın yanındayız ve destekçiyiz” diyor Metin Taş…

…Ve şöyle devam ediyor:

B.B. Erzurumspor’da ben de yöneticilik yaptım. Düzenlenen etkinliklerde kulübe bağışlarda bulundum, yakın çevremi de bağış yapmaya sevk ettim. Hatta Erzurumlu olmayan işadamı dostlarıma da kulübe bağış yaptırdım.  Tüm bunları Başkan Ali Demirhan’a da sorabilirsiniz. Dün olduğu gibi bugün de yarın da kulübümüzün yanında olmaya devam edeceğim. Kimse benim adımı bu tür dedikodulara malzeme etmesin.

Metin Taş’a bu açıklaması için teşekkür ediyorum…

 

MUSTAFA ILICALI…

AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı’ya da ayrı bir parafraf açmak istedim…

Açık söylemek gerekirse, Mustafa Bey’in İstanbulspor maçı öncesinde yaşanan istenmeyen olaylara karşı müdahalesini, olayları önleme çabasına bizzat şahit oldum.

O gün Erzurumspor’un yanında olan tek milletvekili kendisiydi…

Belki bu yönünü dile getirmeyi ihmal etmiş olabiliriz…

Ancak, maç sonrasında yaptığı açıklamalar hiç de doğru değildi…

Öncelikle maçın iptalini istemesi yanlıştı, zira oynanmış bir maçın iptali ancak kural hatasıyla olabilirdi.

Maçta kural hatası olmadığı için iptal istemek ve kulübün bu isteğine kayıtsız kaldığı için (ki bana göre Ali Demirhan doğru olanı yaptı) başkanına “tavır” olmak Mustafa Hoca’nın yanlışıydı…

Fakat tüm bunlar Mustafa Ilıcalı’nın B.B. Erzurumspor konusundaki samimiyetini asla ve kata sorgulatmaz, sorgulatmamalı…

Kendisi kapatılan Erzurumspor’u kurtarmak için de samimi gayret içerisindeydi…

Bizzat benim şahit olduğum onlarca çalışması vardı Erzurumspor’u kurtarmak için…

Hatta yeğeni Bekir Ilıcalı’yı bile kulübü kurtarsın diye başkan yaptı ama yeğeni onu mahçup etti, bu da herhalde onun suçu sayılamazdı…

Dedim ya, Mustafa Ilıcalı B.B. Erzurumspor konusunda gerçekten birşey yapmak istiyor ama aşırı heyecanının kurbanı oluyor…

Dedikoduların çıkış kaynağı da bu olsa gerek…

Tabii, Ali Demirhan’a olan kızgınlığını her ortamda açık açık dile getirmesi de bu dedikoduların çıkmasına zemin hazırlıyor…

Kardeşi olarak kendisine nacizane bir önerim var;

Ali Demirhan’a kızmış olmanız nedeniyle B.B. Erzurumspor’a sırt dönmeniz veya başkana küsmeniz, size yakışacak bir davranış değil…

Size yakışan, son virajda, İstanbulspor maçı öncesindeki gibi kulübün yanında olmak ve Kulüp Başkanı Ali Demirhan ile sırt sırta vermektir…

Kavgaya girmek ne size ne Ali Demirhan’a ne de B.B. Erzurumspor’a birşey kazandırmaz, aksine herkese kaybettirir…

Şampiyonluk yolunda kavgaya değil, omuz omuza vermeye ihtiyacımız var…