Şubat ayında şehrimizde yapılan Avrupa Gençlik Kış Festivali (EYOF) öncesinde ve sonrasında “Erzurum’un başarısız olması için çalışılıyor” iddiasında bulunan Erzurum basını, maalesef siyasi destek bulamamıştı.
Başka Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan’ın oyunların bütçesini kısıp, koordinatörlüğü adeta “dilenci” gibi çalıştırmasının ardında “iyi niyet” olmadığını, bundaki amacın “bir daha Erzurum’da büyük organizasyon yapılmasın” kararı alınmasını sağlamak olduğunu günlerce gerek ben gerekse de diğer meslektaşlarım yazdı ama seslerini kimseye duyuramamıştı.
Günlerce “Erzurum üzerinde oyunlar oynanıyor” diye yazıp, çizmemize rağmen, bir tane milletvekili bile “Nedir bu mesele” demeyi bırakın, “Yahu arkadaş siz böyle bir iddiada bulunuyorsunuz ama dayanağınız ne?” diye sorma zahmetinde bulunmamıştı.
SONUNDA GERÇEKLE YÜZLEŞEN BİRİ ÇIKTI
Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “talimatıyla” 2026 Kış Olimpiyatları’na Erzurum’un aday gösterilmesiyle ilgili olarak AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın düzenlediği basın toplantısına katıldım. Ilıcalı’nın bu toplantıda yaptığı açıklamalar, “siyasetin gerçekle yüzleştiği”ni ortaya koydu.
Ilıcalı’nın açıklamalarından anlıyoruz ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Nisan’da “olimpiyat müjdesi” bizim “Erzurum üzerine oyun oynuyorlar” iddiamız ne kadar yerinde ve doğruymuş.
Mustafa Ilıcalı diyor ki, “Spor Bakanımız bile bana “hocam bizi atladın” diye serzenişte bulundu. Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı bile bana sitem dolu bir mektup yazdı!”
BAKAN DA GENEL MÜDÜR DE “MASUM” DEĞİL!
İşte biz de aylardır, yıllardır tam da bunu söylüyorduk Hocam...
Hiç kimse, Türkiye’nin kış sporları merkezi olan Erzurum’da düzenlenen bir uluslararası etkinliğe, açılışa sadece birkaç saat kala gelen Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın Erzurum’a iyi niyetle baktığını anlatmasın...
Kimse, Erzurum’daki EYOF’un bütçesini kuşa çevirip, memleketi Samsun’daki dandik bir organizasyona milyonların akıtan Bakan Bey’in Erzurum’a şaşı bakmadığını söylemeye de kalkmasın...
EYOF için tek bir basın toplantısı bile yapılmazken, Samsun’a Türk medyasının spor müdürlerini, önemli köşe yazarlarının götürülmesini, basın toplantısının tüm spor kanallarından canlı yayınlanmasını “normal” bulmamızı da kimse beklemesin...
Hele hele Türkiye’nin kış sporları merkezini, bir Spor Bakanı’nın ziyaret etmemesini de kimse bize “masum” göstermeye kalkmasın...
ERZURUM’A ALERJİLERİ VAR!
Eski bakan Suat Kılıç ile başlayan ve hemşehrisi Akif Çağatay Kılıç ile devam eden “Erzurum alerjisi”ne siyasilerin de şahit olması güzel bir gelişme...
Erzurum’un kış sporları merkezi olmasının önünü kesmek ve Kayseri’yi bunun için hazırlayanların, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Erzurum’a olimpiyatı layık görmesiyle “bozguna” uğradıklarını Mustafa Ilıcalı’ya yaptıkları “sitem”lerle rahatlıkla anlayabiliyoruz...
ILICALI’NIN KURUL ÖNERİSİNİ DESTEKLİYORUM
Mustafa Hoca da zaten bu durumu görmüş olacak ki, basın toplantısında ısrarla “oyunu artık biz kuralım” diyordu.
Bunun için de üniversitesinden, medyasına, stk’lardan, iş dünyasına ve siyasetçine kadar geniş yelpazeli bir “kurul” önerisini gündeme getirdi Mustafa Hoca...
Kesinlikle haklı...
Sonuna kadar destekliyorum...
Destekliyorum çünkü, 2026 adaylığını eğer Erzurum yönetemezse, Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla “kerhen” iş yapacaklarla bir sonuç alamayacağız...
Olimpiyat, öyle EYOF gibi, UNIVERSIADE gibi hafife alınacak bir organizasyon değil...
Olimpiyat ciddi iştir ve ciddi bütçeler gerektirir...
Her ne kadar “Erzurum denilince akan sular durur” diyen bir Cumhurbaşkanı var olsa da, Erzurum adından hiç de hazzetmediklerini icraatlarıyla ortaya koyan Spor Bakanı ve Spor Genel Müdürü başta olduğu müddetçe, adaylık sürecinde ciddi bir “defansla” karşılaşacağımız da unutulmamalıdır...
İŞE FEDERASYONLARDAN BAŞLAMAK GEREK
O nedenle eğer Erzurum siyaseti “oyunu biz kuralım” diyorsa, önce Erzurum’a karşı oynanan oyunu bozmalı...
İşe de Erzurum’un elinden alınan, kış sporlarıyla ilgili federasyonları yeniden Erzurum’a kazandırmakla başlayabiliriz...
Erzurumlu başkanlardan sonra federasyonların şehre sırtını dönmesi, tesislerin nasıl boş bırakıldığını görürsek, neden işe bununla başlamamız gerektiğini daha iyi anlarız...
Bu en azından “oyunu kurabilecek” çapımız olup, olmadığını da bize gösterecektir...
