34 haftalık maratonun aslında kısa bir özetiydi penaltılar...
4 penaltının 3’ünü kaçırmış, ümitlerimiz bitmişken müthiş bir geri dönüş ve şampiyon olmak...
Tıpkı sezon içerisinde yaşadıklarımız gibi...
İlk 11 haftada dibe vuruş, “bu takım küme düşer” söylemleri ve sonrasında müthiş bir ayağa kalkış, imkansızın başarılması...
Koca bir sezonda ne yaşadıysak, penaltılarda da onu yaşadık...
Normal sezonda Gazişehir ile Erzurum’da oynadığımız maçta kalesinde devleşen ve Play Off’un ilk ateşini yakan Hakan Canbazoğlu yine Gazişehir maçında inanılmaz işler yaptı ve takımını şampiyonluğa taşıdı...
Play Off yarı finalinin ilk maçında Ümraniyespor’a karşı yediği hatalı gol sonrasında idam sehpasına yerleştirilen Hakan Canbazoğlu’nun, finalde 4 penaltı kurtarınca bu kez heykelinin dikilmesi öneriliyor...
Futbol işte bu kadar garip ve enteresan...
B.B. Erzurumspor’un şampiyonluğu hakikaten inanılır gibi değil...
Bunca yıldır futbol takip eden biri olarak bu şampiyonluğun izahını yapamıyorum...
Düşünün ki, bir takımın sadece ve sadece 12.5 oyuncusu var...
Kadro derinliği neredeyse sıfır...
Sezon başında “tukaka” edilmiş Hakan Canbazoğlu, Tolga Ünlü, Hakan Arslan, Scuk, Taylan, Erhan Çelenk ve Nobreseni şampiyonluğa taşıyor...
Yedek kulübesi desen, yallah maşallah Gökhan Karadeniz, az bişey de Demba Savage ve Abdulkadir, gerisi genç oyuncular...
MEHMET SEKMEN, TEKNİK HEYET VE FUTBOLCULARIN BAŞARISI...
Böyle bir kadroyla Süper Lig’e çıkıyorsan, büyük bir iş başarıyorsun...
Ve bu büyük işin başrolünde Teknik Direktör Mehmet Altıparmak, yardımcıları, Sportif Direktör Zafer Demir ve futbolcular var...
Ve bir de kulübün herşeyi olan Büyükşehir Belediye Başkanı ve Onursal Başkan Mehmet Sekmen...
Peki ya yönetim?
Üzülerek söylemek istiyorum ki, bu başarı yönetime rağmen alınmış bir başarıdır...
Öyle bir yönetim var ki iş başında, birbirinin arkasından iş çevirmeler, konuşmalar, hakaretler, tuzaklar...
Bakmayın bugün yöneticilerin “inandık” demelerine...
İnanan adam, Samsun yenilgisi sonrasında, önümüzdeki sezon için hoca arayışına girer mi?
Yalçın Koşukavak ya da Hüseyin Kalpar ile görüşür mü?
Ya da inanan adam, önümüzdeki yıl yine 1. Lig’de olacakmış gibi transferde ön anlaşmalar yapar mı?
O görevden almak için uygun zamanı beklediğiniz Mehmet Altıparmak size öyle bir gol attı ki, nasıl çıkaracağınızı eminim siz de bilmiyorsunuz!
Neyse bu konuları şimdilik detaylı konuşmayalım ama ilerleyen günlerde etraflıca konuşacağımızı da şimdiden söylemek istiyorum...
BRAVO MEHMET ALTIPARMAK...
Bu konuda son söz; bu başarı başta bu sezon 20 Milyon TL’yi bulan maddi destek sağlayan Onursal Başkan Mehmet Sekmen başta olmak üzere, Mehmet Altıparmak ve futbolculara aittir...
Hal böyleyken, şampiyonluk kupasını seremoni sonrasında hoca ve futbolcuların ellerinden adeta çalmaya kalkışan yöneticilere fırsat vermeyen Mehmet Altıparmak’a yürek dolusu bir teşekkür gönderiyorum...
Zira kupa, reklam peşinde koşanların değil, alın terini akıtanların hakkıydı ve Mehmet Hoca da bu hakkı teslim etti, helal olsun...
Şimdilik bu kadar olsun...
Şampiyonluğun sevincini doyasıya yaşadıktan sonra heybedeki taşlarımızı dökelim ki, Süper Lig bize zehir olmasın...
