“Formayı ben vermem, oyuncu alır” diye kocaman bir laf eden teknik direktörümüz Mehmet Altıparmak, bu sözünün arkasında olamadığını, formayı hak edenin değil, torpilli olanın aldığını bugün bize bir kez daha gösterdi...
Taylan Antalyalı benim babamın oğlu değil, bir selam vermişliğim de yok ama bu takımın banko oyuncusudur Mehmet Hoca, bunun böyle olduğunu bugün bize bir kez daha gösterdi!
Taylan, Mehmet Hoca’dan makas yediği Gaziantep maçından bu yana sonradan girdiği her maç etkili oldu, takımı toparladı, skora katkı sağladı...
Mehmet Hoca'nın ifadesiyle, "formayı almayı" fazlasıyla hak etti ama hak getire...
Mehmet Hoca’nın oynattığı Metin Yüksel ise "torpille" oynadığını, her maç olduğu gibi bugünde sahada gezindi, durdu, ve torpilli olduğunu bugün bize bir kez daha gösterdi!
Yahu Allah aşkına, 9 golün olduğu, 9 sarı, 2 kırmızı kartın gösterildiği bir maçta sahada gezen, topla irtibatı neredeyse sıfır olan, gamsız, umursamaz Metin Yüksel’e 71 dakika sabretmene inan ne diyeceğimi bilemiyorum...
Torpil torpil de hocam, bir yere kadar...
Yeter daha yeter!
AMATÖR-MAHALLE MAÇI GİBİYDİ!
Maçla ilgili söylenecek çok fazla birşey yok, iki kötü teknik adamın idaresinde takımın gol düellosu, bireysel hataların rekor kırdığı, takım oyununun oynanmadığı, hakemin rezaletin ötesinde yönettiği bir maç...
Bu maçı hocalar değil, futbolcular oynadı...
Ortada bir taktik savaşı yoktu...
Sahadaki 22 oyuncu kafasına göre takıldı...
Orta sahalar maçın 10’ncu dakikasından itibaren rahatça geçilmeye başlandı...
Birbirlerine direnç göstermeyen iki takımın, amatör-mahalle maçı karışımı bir mücadelesiydi...
METİN DİYADİN’E TEŞEKKÜRLER
Oyunu bizim lehimize değiştiren hamleyi Akın Çorap Giresunspor’un hocası Metin Diyadin, sahanın en iyi adamı olan Ahmad Abed’i kenara alarak yaptı, bir deyime B.B. Erzurumspor’un ekmeğine yağ sürdü. Bir Erzurumsporlu olarak, kendisine teşekkür borçluyum, sağolasın hocam!
Metin Hoca bununla da kalmadı, Recep Aydın’ı da yanına alarak, gönlümü fethetti!
MEHMET HOCA NE YAPTI PEKİ?
Acka’nın hataları sonrasında, uzun süredir değil kadroya, idmana bile almadığı Lokman’ı sahaya sürdü, maçı kurtarmak için mi, yoksa Lokman’dan tamamen kurtulmak için miydi bu hamle, net anlayamadım!
Prensi Metin’in sahadaki yokluğunu 71’nci dakikada fark etti...
Kırmızı kart görmek için müthiş bir çaba (!) harcayan Nobre’yi göremedi ama O kırmızı kartı gördü!
Çift forvete dönerken, büyük bir hata yaparak takımın en iyisi Gökhan’ı yanına aldı, hücum gücümüze darbe vurdu, şükür ki şans yanımızdaydı da Taylan’ın ortasında Bekamenga ile golü bulup, 3 puanı kurtardık.
GÖKHAN KARADENİZ’E ALKIŞLAR
Maçın bizim adımıza en iyi ismi Gökhan Karadeniz’di...
Topla akraba olmadığı zaman ne kadar etkili olacağını biz biliyorduk da, belli ki O daha yeni anlamış...
Attığı frikik golü enfesti...
Yaptığı asistler, gollük paslar muhteşemdi...
Kaçırdığı penaltı, şansızlıktı ve futbolun içerisinde olan birşeydi...
Hep böyle devam et Gökhan...
Gökhan’ın yanı sıra Burhan Eşer, Erhan Çelenk, Nobre ve Scuk’un performansı da alkışa değerdi.
Tüm savunma oyuncuları ve kaleci Hakan’ın düşük performansı ise kafalarda soru işareti bıraktı...
Sonuç olarak en azından ligde kaldığımızı resmileştiren, Play Off umutlarımızı ise koruyan bir 90 dakika oldu...
Ümraniye maçı da sezonun tamam ya da devam maçı olacak...
