• ŞEpnolat üst

Kim bu polisler? Sekmen ve Demirhan’a saygısızlık yaparak kime mesaj verdiler?

  • Büyükşehir-1

İstanbulspor ile Büyükşehir Belediye Erzurumspor arasında oynanan “final” niteliğindeki maç öncesinde yaşanan olaylar hem utanç verici hem de düşündürücü…

Utanç verici, çünkü koca bir kentin Büyükşehir Belediye Başkanı’nın görevli polislerce stada alınmak istenmemesi, bir emniyet amirinin B.B. Erzurumspor Kulüp Başkanı’na saldırması, kimliğinde “Erzurum” yazıyor diye, bileti olan seyircinin bile maça sokulmamak istenmesi, stada giren taraftarın stattan çıkarılması spor sahalarında görmek istemediğimiz hareketler…

Düşündürücü, çünkü maçta görevli bir emniyet amiri ve amir yardımcısının Erzurum’un şehrül emini olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i kim olduğunu bile bile stada almak istememesi ve Başkan’a karşı saldırgan tutumu ile bunun hesabını soran B.B. Erzurumspor Başkanı Ali Demirhan’a bu kez emniyet amirinin sert karşılık vermesi, “Bu polislerdeki yürek kendilerinin mi yoksa bir başkasının yürüğe mi?” sorusunu aklımıza getiriyor.

Hadi diyelim, statta görevli amir yardımcısı Mehmet Sekmen’in kim olduğunu bilmiyor. Olabilir, insanlık halidir… Ama kardeşim sana bu kişinin Erzurum Büyükşehir Belediye  Başkanı olduğu söylendiğinde, “Almıyorum kardeşim” deme hakkın da lüksün de yok.

SEKMEN’E FİZİKİ MÜDAHALEDE BULUNULMUŞ!

Başkan Sekmen’i içeri almayan bu amir yardımcısı, yetmezmiş gibi Başkan’ı bir demir parmaklıklara doğru sıkıştırıyor.

Zaten olaylar da bu noktada başlıyor…

Amir yardımcısına bizzat ağzının payını Başkan Sekmen veriyor ve içeri giriyor…

Bu olaydan sonrası bizzat gözümüzün önünde yaşandı.

Mesai arkadaşım Sinan Özçaylak ile sözüm ona basın tribünü olan bir yerde otururken, Başkan Sekmen ve Ali Demirhan hemen yanımızdan son derece sinirli bir şekilde geçti.

Sekmen’i ilk kez böylesine sinirli gördüğümde, tuhaf birşey olduğunu anlamıştım.

Adeta “burnundan soluyan” ve gözleri yuvasından çıkacakmış gibi sinirli bir şekilde sağa-sola bakan Başkan Sekmen’I, Kulüp Başkanı Ali Demirhan sakinleştirmeye çalışıyordu.

Demirhan, herhalde sakinleşir umuduyla Başkan Sekmen’i koluna girip, sahaya indirdi.

Kimbilir belki de “Futbolcuları görür de yumuşar” diye düşünüyordu.

Sahaya indiklerinde “kel” ve “gözlüklü” bir kişi –ki bu kişi emniyet amiriymiş- bu ikilinin yanına yaklaştı ve bir diyaloğa girdiler.

Kim ne dedi, ne yaptı anlayamadan, Ali Demirhan ile kel ve gözlüklü emniyet amiri kavgaya tutuştu.

Ali Demirhan hemen çevredekiler tarafından uzaklaştırılırken, emniyet amiri arkadaş hiçbirşey olmamış gibi sırtını döndü ve tribüne çıktı.

Başkan Demirhan’ın arbede esnasında yere düştüğünü ve kısa bir süre baygınlık geçirdiğini, kısa bir sure sonra da üstü-başı yırtık bir şekilde ayağa kalktığını gördük. Baygınlığı “kalp krizi” zannedilmesi yüzünden gömleğinin yırtıldığını anladık…

Bu vesileyle, kamuoyundaki yanlış bir anlamayı da düzeltelim ve kavganın İstanbulspor yöneticileri ile bir ilgisinin olmadığının altını kalınca çizelim…

 

İKİ POLİSİN YAPTIKLARINA BAKIN!

Açıkçası olayları baştan sona analiz ettiğimde, tek bir şey aklıma takılıyor…

O da emniyet amiri ve yardımcısının Erzurum ve Erzurum’u yönetenlere yönelik akıl almaz tavırları, meydan okumaları…

Bunları düşünce “Bu yürek sizin mi, yoksa bir başkasının mı?” sorusunu sormadan edemiyorum…

Düşünün, iki emniyet yetkilisi, maç öncesinde stada girmeye çalışan binlerce Erzurumlu’ya kök söktürüyor.

“Kimliğinde “Erzurum” yazan kimseyi bileti olsa dahi stada almam!” diyor…

Mesela böyle bir yasağı koyacak gücü kendilerinde nasıl buluyorlar?

Bunun dünyada bir örneği var mı?

Maç Erzurum ile değil de, İstanbulspor ile Pendikspor arasındaki “final” maçı olsaydı, bu emniyet amiri bütün İstanbul’a mı maçı yasaklayacaktı?

Bu nasıl bir mantıktır arkadaş…

Sonrası daha ilginç…

Erzurumspor taraftarları, nasıl oluyorsa, polisin olmadığı itfaiye kapısını kırıyor ve stada giriyor…

Normalde o taraftarları, saha içerisinde görevli polisin süratle çembere alıp, dışarı çıkarması gerekiyor…

 

BUNLAR BASİT HATALAR DEĞİL!

Ama ne yapıyor polis biliyor musunuz?

Üst araması dahi yapmadan, İstanbulsporlu taraftarların oturması gereken tribune alıyor…

Yetmiyor, İstanbulsporlu taraftarların bulunduğu diğer tribüne bir şekilde sızmış ve aranarak içeri giren Erzurumspor taraftarlarını da, aynı bölüme taşıyor…

Peşine de aranarak içeri girenleri de karıştırdıkları tribündeki taraftarların üst aramasının yapılmadığını ve güvenlik zaafiyeti oluştuğunu maçın temsilcisiyle paylaşıyor.

Haliyle, temsilci de o tribünün boşaltılmadan maçın başlatılmayacağına karar veriyor ve bu karar hoparlörlerden duyuruluyor…

Ve o taraftarlar tribünlerden çıkartılıyor…

Dolayısıyla maçın başlaması 35-40 dakika gecikiyor…

Yapılanlar bir hata mı yoksa bilinçli bir operasyon mu, takdirini sizlere bırakıyorum…

EMNİYET AMİRİ ASLINDA SELAMİ ALTINOK’A MEYDAN OKUMUŞTUR!

Ama benim kafamda kuşkular var…

Belediye Başkanı’na yapılan saygısızlık, Kulüp Başkanı’na saldırı, taraftarlara yapılanlar, tribünlerin boşaltılması…

Hepsi polisle ilintili konular…

Ve ben bu maçta görevli olan ve olayların çıkmasının baş sorumlusu oldukları anlaşılan emniyet amiri ve yardımcısının, bu maç üzerinden bir yerlere mesaj verdiğini, meydan okuduğunu düşünüyorum…

Başında Erzurumlu Selami Altınok’un bulunduğu Emniyet Teşkilatı’na mensup emniyet amiri ve amir yardımcısı pozisyonundaki iki polisin, koca bir şehre bir maç için kök söktürmesinin, şehrin yöneticilerine saygısızca ve saldırganca tavır sergilemelerinin altında başka ne yatabilir ki?

Herhalde bu mesajın ne olduğunu da direk mesajın gönderildiği Emniyet Genel Müdürü hemşehrimiz Selami Altınok çözecek ve bu arkadaşların akıbetini de kamuoyuyla paylaşacaktır…

Kişilere değil açıkça Erzurum’a yapılmış kabul ettiğimiz bu saygısızlığın takipçisi olacağız…

 

MEHMET ALBAYRAK OLMADAN OLMUYOR!

Maçı soracak olursanız…

Mehmet Albayrak’lı ve Mehmet Albayrak’sız diye maçı ikiye ayırırım…

Takımın en olmazsa olmaz oyuncusu olduğunu bir kez daha anladık…

Nobre ile birlikte rakip savunmayı nasıl darmadağın ettiğine şahit olduk…

Takımın etkili oynadığı, golü düşündüğü dakikalarda Mehmet Albayrak’ın oyunda kaldığı süreyi kapsaması da Kaptan’ın takım için ne kadar önemli olduğunu ortaya koydı.

Zaten o çıktıktan sonra B.B. Erzurumspor çok sıradanlaştı ve sadece Nobre’nin biraz da Halil İbrahim’in umutlarına kalmıştı herşey ama bu ikisi maçı çevirmeye yetmedi doğal olarak…

Kalecimiz hiç güven vermedi…

Sadece gollerdeki hatasından değil, yan top zaafiyeti de kalan 10 final maçı için düşündürücü…

Sol bek Sinan iki golde de rakibini kaçırdı ve hatalıydı…

Ön liberoda Mustafa Kayabaşı, rakipten önce kendine çalım atan, sonrasında etkisiz alanlara pas dağıtan vasat altı bir görüntü çizdi…

Sonradan oyuna giren Eslem, adeta “bu halimle ben 11 oynayamam” diyor…