Geciken toplu iş sözleşmelerini ve yüzde 17’lik zam teklifini protesto için İstasyon Meydanı'nda toplanan sendikalardan biri olan Türk Harb-İş Sendikası'na bağlı işçiler de haykırdı: Ülkemizin güvenliği adece cephede değil, üretim hattında da savunuluyor!
ERKHABER / ERZURUM - Türk-İş’in yüzde 17'lik zam teklifi ve toplu iş sözleşmesinde yaşanan gecikme nedeniyle 81 il genelinde uygulamaya koyduğu eylem programı kapsamında Türk Harb İş Sendikası da İstasyon Meydanı’nda basın açıklaması eylemi yaptı.
Gar Meydanı'nda toplanan Türk Harb İş Sendikası üyesi işçiler adına basın açıklaması yapan Doğu Anadolu Bölge Temsilcisi Ferit Karakoca, "Görünmeyen değil, görünen kahraman olmak istiyoruz" dedi.
"Türkiye’nin güvenliği sadece cephede değil, üretim hattında da savunuluyor" diyen Karakoca, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Bu gerçek, yıllardır ağır makinelerin başında, kaynak atölyelerinde, montaj hatlarında çalışan biz savunma sanayi işçilerinin omuzlarında yükseliyor.
Bugün yaşadığımız ekonomik zorluklar karşısında sesimizi yükseltiyorsak, bu sadece cebimizi değil, alın terimizin onurunu koruma mücadelesidir. Çünkü biz, bu ülkenin stratejik gücüyüz. Tankı biz yürütüyor, gemiyi biz yüzdürüyor, İHA’yı biz havalandırıyoruz. Ama geçinemiyoruz.
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sunulan yüzde 17’lik zam teklifi, emeğimize yapılmış açık bir saygısızlıktır. Bu teklif ne gerçekçidir, ne vicdanidir. Bu öneriyle bizlere açlık dayatılmakta, alın terimiz yok sayılmaktadır.
Bugün, ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi biz de İstasyon Meydanı’nda alanlara indiklerini söyleyen Türk Harb-İş Sendikası Doğu Anadolu Bölge Temsilcisi Ferit Karakoca,
Biz bu ülkenin üreten gücüyüz. Vatan için gece gündüz demeden çalışan, alın terini bu toprağa akıtan emekçileriz. Biz tankı yürütüyoruz, İHA’yı uçuruyoruz, fırkateyni kaynaklıyoruz. Ama sofrasına et koyamayan, çocuğuna süt alamayan işçilere dönüştük. Bu ülkenin bağımsızlığı bizim emeğimizle güvence altına alınıyorsa, o emeğe saygı gösterilmesi gerekmektedir
Bu meydanda sadece ücret konuşulmuyor. Bu meydanda yaşam hakkı konuşuluyor! Bu meydanda onur konuşuluyor! Bugün burada binlerce emekçinin sesi olarak söylüyorum Bu sefalet zammını kabul etmiyoruz! Hükümetin sunduğu teklif, işçiyi oyalamaktır, açlığa mahkûm etmektir. Sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz!”
Bizim derdimiz sadece geçinmek değil, hakkımızı alarak yaşamak! Bugün buradayız, yarın da olacağız. Emeğimiz görmezden gelinemez, alın terimiz pazarlık konusu yapılamaz. Bu meydanlar dolmaya devam edecek, ta ki insanca yaşanacak bir ücret verilene dek!” diyerek sözlerini tamamladı.
Bu mücadele sadece bir ücret artışı değil, insanca yaşama hakkının mücadelesidir.
Bu mücadele bizim olduğu kadar; memurun, çiftçinin, atanamayan öğretmenin ve geçim sıkıntısı çeken her vatandaşın mücadelesidir.
Savunma sadece cephede değil, tezgâhta da verilir.
Ve biz o tezgâh başındaki görünmeyen kahramanlarız. Artık görünmek, artık duyulmak istiyoruz!
Biz birlikte güçlüyüz.
Ve birlikte başaracağız.