Güya medeniyiz!

Konuşmaya sıra geldi mi mangal da kül bırakmıyoruz ama icraata geldi mi…

 

İş te orada duralım lütfen.

 

Büyükşehir statüsünde bir kent te yaşıyoruz değil mi?

 

Peki gerçekten öyle hissedebiliyor musunuz ?

 

Mesela tüm kaldırımları kahvehan ler, çay ocakları ,esnaf’ın mal teşhiri ve araç park etmek suretiyleİşgal edilmiş bir şehir sizi rahatsız etmiyor mu ?

 

Şehrin her yeri, her kesimi bu vaziyette, ama özellikle Erzincan kapı semtinde, Murat Paşa camii civarında kesinlikle kaldırım da yürümeniz imkansız.Yaya kaldırımlarının tümü masa sandalye ve şemsiye ile santimine kadar işgal edilmiş durumda.

 

Bir kısmında esnaf koli koli mal istiflemiş,

 

Bir kısmında koltuk takımı, yemek odası  kanepe v.s. teşhiri

 

Bir kısmında lokanta’nın ya da çorbacının masa sandalyesi,

 

İşporta tezgahları zaten hak getire.

 

Belediyelerin hiç umurunda değil bu kaldırım işgali. Zabıta görmüyor veya görüyor da umursamıyor.

Yani Zabıta görmedim, duymadım, bilmiyorum mod’unda.

 

Zabıtai faaliyetler öylede trafik çok mu doğru?

 

Caddeler de tek sıra park artık normal oldu ama, iki sıra, hatta üç sıra park var.Kimse umursamıyor, biraz umursayan dörtlü flaşörü yakıyor,dörtlüyü yaktı mı hak zaten onun.

 

Erzurum şu an da trafik canavarlarının cirit attığı, ters yola girenin haklı çıktığı, kırmızı ışıkta geçmenin akıllıların işi, bekleyenlerin aptal  olduğu, durakta yolcu almanın yüz kızartıcı suç, durak harici hatta yol ortasında durup yolcu almanın mübah sayıldığı,

 

Egzozunun yerine boru takılmış, badi ördekler gibi yere alçaltılmış, üzerinde 2 metre anten olan,normal farlarında ve sis lambalarında disko ışığı bulunan, tüm bu uyduruk aksesuarlardan dolayı kendini  Michael Schumacher,doğan görünümlü şahinini Ferrari zanneden tiplerin gece yarılarına kadar kavşaklar da drift atıp,mahalle araların da ralli yaptığı,

 

Düğün konvoylarının caddenin durumuna göre 2-3 hatta 4 sıra yan yana dizilip konvoy yaparak,ya aheste aheste,ya da son sürat Gelin-Damat veya sünnet çocuğu gezdirdiği,

 

Bu ara da bu konvoylardan dolayı işine, sınavına, hastaneye veya önemli bir işe geç kalan insanların yol istemesine agresif tepki gösterdiği,

 

Belediyenin yaptığı ve insanlar faydalansın dediği parklar da, kamelyalar da mangal artığının, meyve çöpünün,çekirdek kabuğunun, poşetlerin umursamazca yerlere atıldığı, yanlarında çöp dağlarının oluştuğu,

 

(Burada değinmeden geçemeyeceğim bir şey var. Rusyadaki Dünya Kupası Finallerinde Japon Taraftarların Maçtan sonra oturdukları Tribünleri temizlemeleri, yine Japon Futbol takımı oyuncularının soyunma odasını dipten köşeden temizleyip ülkelerine öyle döndükleri herkese mesajdı. İlgilenenler internetten bu haberleri okuyup, görüntülerini izleyebilirler. Onlar Budist, Hıristiyan, Gayr-i Müslim. Bizler ise Temizlik İmandandır düsturunu edinmiş Bir dinin Mensuplarıyız. Vallahi kendi adıma utandım)

 

Şiddetli bir yağmur da caddelerinin araba yuttuğu, alt geçitlerinin küçük bir gölete döndüğü, kentsel dönüşüm geçiren eski mahallelerinin savaştan çıkmış bir hale benzediği ,

 

Gelişmişlik ölçüsünün konut fiyatlarının ve ev kiralarının çok yüksek ve pahalı olmasıyla kriterize edildiği,

 

Ama ne hikmet ise Belediye Zabıtası’nın,

 

Trafik polisinin asla ve asla bu insanlara müdahale etmediği, daha doğrusu umursamadığı Bir Büyükşehir de medenice yaşadığınızı hissedebiliyor musunuz.

 

Bu listeyi o kadar uzatabilir ki sayfalar dolar.

 

Hep beraber elbirliği etmişçesine ;

 

Belediyesi, Emniyeti, Trafiği vatandaşı birlik beraberlik içinde hızlı bir şekilde bu memleketi mahvediyoruz ve bunu göz göre yapıyoruz.

 

İlgili ve yetkili kişiler ne olur artık şu şehrin sorunlarına bir el atın.

 

Bilboardlarda ben şunu yaptım, ben bunu  yaptım, şu kadar yılda şu kadar TL. yatırım yaptım demekle olmuyor.

 

Sözüm Mutedil, medeni insanımıza değil

 

Bu hakları gasp edip diğer insanları sıkıntıya sokan ve bunlara göz yuman yöneticilerimize. Eh burada yerel seçime ne kaldı bekleyip göreceğiz.