• ŞEpnolat üst

Emeklerinize yazık!

  • Büyükşehir-1

Transfere çok büyük yatırım yapıp ama ne puan ne de futbol olarak bunun karşılığını bir türlü alamayan iki takımın mücadelesiydi dün G.Antep’te oynanan Gazişehir-B.B. Erzurumspor maçı...

Gazişehir yeni hocası Erkan Sözeri, B.B. Erzurumspor da da yine yeni teknik patronu Mehmet Altıparmak ile kıpırdanma süreci göze çarpıyordu... 

Öncelikle Gazişehir takımını hiç ama hiç beğenmedim. Ne oynadıkları, ne yaptıkları belli olmayan bir takım görünümündeydiler. B.B. Erzurumspor’a karşı oyunun hiçbir dakikasında hükmedemediler, baskı kuramadılar...

 Tek artıları iş bitirici Webo’ydu ve zaten O’nunla da bir puanı kurtardılar....

 

BİREYSEL HATALARLA PUANLAR GİDİYOR

B.B. Erzurumspor’a gelince...

Ümraniyespor maçının bir tesadüf olmadığının ispatıydı oynanan futbol... 

Mehmet Altıparmak ile birlikte önde oynayan ve rakibini önde durdurmaya çalışan B.B. Erzurumspor, bunda da maç boyunca başarılı oldu...

Ancak B.B. Erzurumspor için herşey yoluna girdi dememiz mümkün değil...

Zira, Gazişehir maçı da gösterdi ki, biz ne kadar süper oynarsak oynayalım, akılalmaz bireysel hatalarla çok ama çok kolayca gol yiyoruz...

Yediğimiz iki golde aynı hatalardan geldi.

Rakip 1-0 mağlup ama üstümüze gelmeye mecali dahi yokken, Webo’ya arkadan yüklenip, üstüne düşen Tolga’nın inanılmaz hatası ve maç boyunca Webo’yu bir kez boş bırakan Acka’nın –ki sahanın yıldızıydı- bireysel hatasıyla iki gol yedik...

Bakın iki golün kahramanı olan Tolga ve Acka, maçın en başarılı isimleriydi...

Bu hastalığı tedavi edemezsek, biz kolay kolay maç kazanamayız, dün bunu gördük...

 

GÖKHAN KARADENİZ KENDİNE DE TAKIMA DA YAZIK EDİYOR!

B.B. Erzurumspor sezon başında bana göre en büyük silahı hücum hattıydı...

Burhan, Gökhan Karadeniz, Haris Harba, Nobre, Erhan Çelenk, Murat Gürbüzerol ve Hamza Younes birçok takımda olmayan isimlerdi...

Tabi kağıt üstünde...

Murat Gürbüzerol’a hayret ediyorum, bir oyuncu bu kadar dibe nasıl vurur! Hele ilk yarıda yaptığı iki nefis kanat atağında, topa vuracak gücü bulamamasının izahı hakikaten yok!

Hamza desen, Yunanistan Süper Ligi’nde daha geçen sene 20 gol atmış biri ama bizde sıfırı tüketmiş tüccar gibi!

Burhan Eşer’e sözleyecek söz bile bulamıyorum...

Haris Harba’yı değil biz, kendisi bile arıyordur herhalde!

Erhan Çelenk ise formunun zirvesinde, O’na alkışlarımı gönderiyorum ve sadece son bölümlere daha diri girmesi gerektiğini söylemek istiyorum. 

Nobre’de de Mehmet Hoca ile birlikte ciddi bir kıpırdama olduğunu rahatça söyleyebilirim.

Gökhan Karadeniz’i sona bıraktım çünkü yetenekleriyle sahada yaptıkları örtüşmüyor...

Bu ligde tek başına maç alabilecek kapasitede ama o daha çok dün olduğu gibi “maçı verme” kısmında...

Hayır yanlış yazmadım, Gökhan Karadeniz dün maçı bizden aldı, rakibe elleriyle ikram etti...

“Bir oyuncu kendine nasıl ihanet eder?” sorusunun cevabıdır Gökhan Karadeniz...

Tıpkı Sergen Yalçın gibi...

Allah üst düzey bir yetenek vermiş ama sen o yeteneğini hep yanlış kullanıyorsun Gökhan kardeş...

O topu ayakta tutma sevdan var ya, işte o sevdan seni bitiriyor, haberin yok!

Gazişehir maçında topu ayağında gereksiz yere tutarak takımını yaktın farkında mısın?

Skor 2-1 iken 3’ü hatta 4’ü atacağımız pozisyonlar, sırf senin bu topla oynama sevdan yüzünden başlamadan bitti!

Ama aynı maçta bir kez evet sadece bir kez basit oynadın, onda da Taylan’a harika bir pas oldu...

Senin yeteneğin bu işte Gökhan kardeş!

Basit oyna, bu ligin yıldızı ol, hakkın olan Süper Lig’e taşı kendini...

Ama sen hem kendini hem de takımını yakıyorsun arkadaş...

Bir büyüğün olarak naçizane tavsiyemdir bunlar sana...

Bizim için sorun değil, yerine yapılır bir transfer, geçer oturursun kulübeye ve yok olup gidersin...

İstiyorum ki, hem sen, hem takımın hem de ülke futbolu Gökhan Karadeniz’i kazansın...

Yazık etme kendine de bize de!