Deniz Gezmiş ve heder edilen bir nesil

Bana sağdan soldan tepki verenler olacak. Ama ben İdeolojik bir değerlendirme yapmayacağım. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildikleri gün. Deniz Gezmişler 1968 kuşağının devrimci kanadında yer alırken, ben de öğrenciliğimde 1968 kuşağının ülkücü kanadının aktiflerinden biriydim. Idamların gerçekleştiği o tarihte ise lise öğretmeniydim. Bugün ise kendimi her türlü ideolojik saplantıların çok uzağında her farklı düşünce ve fikre açık demokrat bir milliyetçi olarak tanımlayabilirim.1968'lerde başlayan 1980 öncesi ülkemizde yaşanananları ve bu ülkede yaşanan her kirli tezgâhi ve gerilimleri bilenlerdenim. Başkalarını bilmem ama ben yaşanmışlıklardan yıllar evvelinden başlayan bir öz eleştiri ve geçmiş hata ve sevaplarım dahil bir sorgulama içinde olduğumu rahatlıkla ifade edebilirim. "Çeşm-i irfan kadar kâmile mizân olmaz/ Kişi kendini bilmek gibi irfân olmaz"

 

Deniz Gezmişlerin idamlarının yıldönümlerinde anma törenleri yapılıyor; ağıtlar yakılıyor. Trajik ve elim bir günde hatıralarına saygı duyulması şüphesiz haklıdır, doğrudur. Keşke sağ- sol o idealist gençler için ortaklaşa bir anma törenı yapılabilse. Bu ülkede yalnızca Deniz gezmişler ve devrimci gençler idam edilmediler. O günkü ülkücü gençlere yönelik de idamlar ve çok da haksız ağır mağduriyetler yaşandı. Cumhuriyet tarihimizin en idealist ve en gözü pek nesli ülkücü ve devrimci gençler çok ağır bedeller ödediler. Kimisi hayatının baharında toprağa düşerken, kimisi de darağaçlarına çekildiler.

 

Ağır işkencelere maruz kaldılar. Onlara Mamak zindanlarında ülkücü- devrimci demeden birlikte İstiklâl Marşı okuttular. Bir karanlık tezgahın çarkına kurban edildiler. Bu idealist gençlik kirli bir oyunda bedel öderken meydan başkalarına kaldı. Gelin sağ sol ayırımı yapmadan hepsine birlkte üzülelim, onları iyilikle yâd edelim ve yaşatılan tüm idamlara mağduriyetlere ortak bir tavır ve ortak bir duruş sergileyelim. Sağ-sol demeden bedel ödeyen gençlerimizin ve teröre kurban edilen aydınlarımızın hatıralarına derin bir saygıyla nerede, niçin ve neden yanlışlık yaptık diyerek ortak bir öz eleştiride bulunalım.

 

Kardeşi kardeşe düşman eden yayılmacı vahşi emperyalizmin kirli tezgâhına ve pis oyunlarına geldik, bir daha da gelmeyelim. Ve ne yazık ki bu ülkenin en idealist bir nesli iki taraflı heder edildi. Birgün aynı silahla biri öldürüldü. Bir başka gün aynı silahla bir başkası öldürüldü.

 

Şair diyor ya; "Memleket isterim/ Ne başta dert ne gönülde hasret olsun/ Kardeş kavgasına bir nihayet olsun"

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.