• ŞEpnolat üst

Ciddiyet ve konsantrasyon

  • Büyükşehir-1

Adana Demirspor'a kendi evimizde yenildiğimiz gün de, Altay'ı deplasmanda mağlup ettiğimiz andan itibaren de söylüyorum ki, "bu iş daha bitmedi!"

Oynanan oyunun adı futbol ve futbolu milyonlara sevdiren en büyük etken ise maçların skorunun önceden bilinememesidir...

Dolayısıyla, hafta sonunda Ümraniyespor ile oynayacağımız maç henüz oynanmamış bir karşılaşmadır ve oynanmadan hiçbir maç kazanılamaz...

Evet çok ama çok büyük bir avantaj elde ettik ama henüz şampiyonluk kupasını havaya kaldırmadık...

Kupanın bir kulpundan tuttuğumuz doğrudur ama 2 hafta önce bizi mağlup edip, şampiyon olmuşçasına evine dönen Adana Demirspor'un da o kulpu tuttuğunu düşünüp, kendi sonunu hazırladığını unutmamamız gerekiyor... 

Altay karşısında müthiş bir galibiyet aldık... 

3 puandan daha fazlasını kazandığımız bir müsabakayı nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadık..

İlk 45 dakika bittiğinde sosyal medyadaki tepkilere baktığımda inanın çok üzüldüm...

Futboldan ötürü tepkiler çok fazlaydı...

Ancak Erzurumspor, hücum hattı hakikaten çok tehlikeli olan Altay'a karşı en doğrusunu yaptı ve önce rakibini durdurup, sonra vurmayı tercih etti. 

Teknik direktör Mehmet Özdilek'in oyunu kilitleme, skoru 0-0'da kontrol altında tutmakta çok maharetli bir teknik adam olduğunu herhalde bilmeyen kalmamıştır...

Ve Mehmet Hoca, rakibi öylesine etkisiz bıraktı ki, İzmir'in o cehennem sıcağında topla birlikte rakibi koşturarak adeta pestillerini çıkardı...

Evet izlerken futbol adına zevk almadığımız doğrudur ama bu maçta ana hedef futbol zevki almak değil, 3 puanı almaktı...

Altay'ın ilk 45 dakikada yorulmasından sonra, ikinci yarıya baskılı başlayıp, ilk 15 dakikada gücünü tüketeceğini görmemek de mümkün değildi...

Nitekim öyle de oldu...

Altay ikinci yarıya baskılı başladı ama oyun öyle kilitlenmişti ki, pozisyon dahi bulamadılar..

Gol kralı Paxio, Murat Uçar-Osman markajında topu bile göremedi!

60'ncı dakika geçildiğinde artık 3 puan için hamle gerekiyordu ve o hamleyi de Mehmet Hoca Rashad'ı oyuna alarak yaptı. 

Aylardır futbola "" olan Rashad neredeyse sahadaki topu yemek için her yere saldırdı, müthiş işler yaptı... Hele golden sonraki dakikalarda hem ofansif hem defansif katkıları ayakta alkışlanacak cinstendi.. Ha bir de son pası verip, Pote'ye o golü attırsaydı ama onu da şahsen hoşgördüm, kendisini ispatlama çabası olarak yorumladım...

Ömer Şişmanoğlu'nun golü sonrasında da kontrol tamamen bize geçmişti ve Altay sahada adeta kaybolmuştu...

Altay kayboldu ama buna gönlü razı olmayan hakem Ali Şansalan devreye girdi, Tatos'un etkili vuruşlar yaptığı bölgelerde uydurma faullerle ev sahibine gol fırsatları tanımaya çalıştı. Fakat kalede Sehiç'in oduğunu da unutmuştu... 

Maçı TV'den izleyenler nasıl gördü bilemem ama şahsen hakemin son derece kötü niyetli bir yönetim sergilediğini rahatlıkla söyleyebilirim...

Maçın ilk dakikasından itibaren tüm takdir haklarını ev sahibi ekip lehinde kullandı. Tavares en az 6-7 sert faulünden sonra kart gördü. Ömer Şişmanoğlu iki stoperden resmen dayak yedi, tutuldu, çekildi ama bunları Ali Şansalan görmedi...

Bir hakemin bir takımı yakması için golünü vermemesi ya da penaltıyı görmemesi şart değil...

Ali Şansalan gibi bazı hakemler de orta sahada bitiriyor işi...

Açık söyleyeyim, Ali Şansalan'ın yönetimini görünce, Ümraniyespor maçının ne kadar zor olacağını daha rahat anlıyorsunuz...

Dolayısıyla Altay maçına nasıl hazırlandıysak, aynı ciddiyetle hazırlanmalıyız Ümraniyespor maçına...

Teknik heyetin, futbolcuların ve yönetimin durumun ne kadar farkında olduklarını maçın hemen ardından gördük...

Mehmet Hoca da futbolcular da galibiyeti kutladı, sevindi ve "arkası haftaya" diyerek, yeniden normale döndüler...

Taraftarlarımızın büyük bir kısmı da bu bilinçte...

Sırada "bu iş bitti" düşüncesinde olanlarda... 

Cumartesi 17.30'a kadar konsantrasyonumuzu bozmayıp, 19.30'da şampiyonluk şarkılarını söylemeye odaklanma vakti...

Ne de olsa şampiyonluk bizim ruhumuzda var değil mi... 

 

 

NOT: 1990lı yıllarda birlikte onlarca deplasmana beraber yolculuk ettiğim, kalbi hep Erzurumspor için atan ve bizlerin "berber Yavuz" adıyla tanıdığı Yavuz Yakışan ağabeyimizin vefatından büyük üzüntü duydum. Yavuz abimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, eş, dost sevenleri ile Erzurumspor camiasına sabırlar diliyorum... 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.