• ŞEpnolat üst

B.B. Erzurumspor içeride neden kazanamıyor?

  • Büyükşehir-1

Büyükşehir Belediye Erzurumspor, geçtiğimiz Pazar günü kendi sahasında Kocaeli Birlikspor’a 1-0 mağlup olunca, herkes gibi biz de “iç sahada neden kazanamıyoruz?” sorusuna cevap aramaya başladık.

Öyle ya, Türkiye’de şu an Beşiktaş hariç, çoğu kulübün ulaşamadığı sayıda taraftar desteğini arkasına alan bir takım neden kendi sahasında bu kadar başarısız olur?

Elbette bunun birden fazla nedeni var…

Yıllardır futbolun tam içerisinde olan biri olarak bu etkenleri, kendimce nedenlerini sizlerle paylaşmak istedim…

 

KÜFÜR VE HAKARETLER BASKI OLUŞTURUYOR

Bana göre en büyük etken, taraftar baskısı…

Zira, stadyumu büyük ölçüde dolduran taraftarlarımızın büyük bir çoğunluğu inanılmaz derecede sabırsız…

En ufak bir hataya bile tahammülü yok…

Hemen başlıyorlar tepkiye…

Tepki dediyse, küfüre elbette…

Bir futbolcu, deplasmanda küfürden etkinlenmez ama kendi taraftarından gelen küfür onu bitirir, top oynayamaz hale getirir…

O küfürler futbolcunun özgüvenini yok eder…

Sahaya ayaklarının titreyerek çıkmasına, altından kalkamayacağı bir strese, tedirginliğe yol açar…

Maçın 90 dakika olduğunun bilincinde olan maalesef çok az seyircimiz var…

İşte O küfür ve hakaretler, iç saha başarısızlığının en önemli faktörüdür…

Eğer iç sahada başarı istiyorsak, öncelikle bu küfür ve hakaret işine bir son verip, takıma gerçek anlamda destek olacak ortamı sağlamak zorundayız…

Bunun başka yolu yok, başka da Erzurumspor yok…

 

İÇ SAHADA ŞAMPİYON GİBİ OYNAMIYORUZ

Tabii iç sahadaki başarısızlığın bir başka etkeni de maalesef takımın taktik kapasitesi… 

Ligin en güçlü ve kaliteli kadrosu denilen B.B. Erzurumspor’un iç sahada kazandığı maçlarda dahi iyi futbol oynamadığını görebiliyoruz…

Geçtiğimiz yıl “kötü futbol, iyi sonuç” dediğimin için sosyal medyada, yöneticiler arasında “Erzurumspor haini” ilan edilmeme rağmen, bu iddiamı sürdürüyorum…

B.B. Erzurumspor, şampiyon olduğu geçen yıl da dahil olmak üzere iç saha maçlarında –bir iki maç istisnadır- hiç şampiyon gibi oynamadı…

Bir kere, Erzurum’a gelen takım, maça öylesine rahat başlatılıyor ki, adam deplasmanda oynadığını hissetmiyor bile…

Takımımız ne sert baskı yapıyor ne de pres…

Al gülüm-ver gülüm türü yan paslar ve hemen sonrasında uzun toplar…

Oysa şampiyonluğa oynayan takım, iç saha maçına fırtına gibi başlar…

Rakibi boğar, topa sert olur, sağlı-sollu ataklarla rakip neye uğradığını şaşışır…

Maalesef B.B. Erzurumspor, hiçbir maça böyle bir başlangıç yapamıyor…

Al gülüm-ver gülüm…

Yan paslarla maça başladın mı, iç saha avantajın ortadan kaybolur…

Bana göre iç sahada maç ilk yarım saatte koparılır, koparılmalıdır…

Ahmet Yıldırım hocanın en büyük yanlışı bu…

Oysa büyük takımlarda oynamış, Süper Lig’de şampiyonluklar yaşamış Ahmet Yıldırım’ın futbolcu olarak “tempolu başlangıcı” defalarca yapmış bir isim olmasına rağmen, teknik direktör olarak bu anlayıştan uzak olmasını doğrusu anlayamıyorum…

 

TAKTİK ANLAYIŞTA B PLANIMIZ YOK

Geçtiğimiz sezon takımın bir farkı vardı, o da tempo olmasa da farklı hücum varyasyonları ile golü aramak…

Bu sene bu özelliğimiz de ortadan kalktı…

Stoperler arasında paslaşma, sonrasında hoopp Nobre ve Mehmet Albayrak’a şişirilen toplar…

Tüm planımız bu…

Bu plan tutmadığında devreye sokacağımız ikinci bir planımız yok…

Ahmet Yıldırım hocanın en çok eleştirilen yönü de bu zaten…

 

TELEVİZYON YAYINININ OLUMSUZ ETKİLERİ…

Bir başka etken de maçların naklen yayınlanması…

Bakın, buna itiraz edenler, “ne alakası var?” diyenler de olabilir…

Saygı duyarım…

Ama bana göre, maçların naklen yayınlanmasının takıma ciddi zararı var…

Televizyon yayınları, her futbolcu için kendisini gösterme açısından önemlidir…

Hele hele genç, hedefleri olan, kendisini göstermek isteyen futbolcular için bulunmaz bir fırsatır…

Dolayısıyla onlar için ekstra bir motivasyondur televizyon yayını…

Haliyle, bizim gibi tecrübeli, kendisini ispatlamış ve ulusal medyada bile popülaritesi olan futbolcuların ağırlıkta olduğu bir kadroya karşı mücadele eden takımlar oynayan genç futbolcuların, televizyonda yayınlanan maçlardaki performansı da artar…

Televizyon yayının başladığı 2012 yılından bugüne kadar iç saha maçlarındaki performansları sizler için çıkardım…

 

2016-2017    12 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik, 4 mağlubiyet

2015-2016    18 maçta 12 galibiyet 6 beraberlik

2014-2015    17 maçta 7 galibiyet 7 beraberlik 3 mağlubiyet

2013-2014    17 maçta 12 galibiyet 3 beraberlik 2 mağlubiyet

2012-2013    17 maçta 12 galibiyet 4 beraberlik 1 mağlubiyet

 

Sizin de görebileceğiniz gibi televizyon yayını olduğundan beri, iç saha maçlarında ciddi bir başarısızlık söz konusu…

Şampiyon olduğumuz 2015-2016 sezonunda belki iç sahada mağlup olmamışız ama tam 6 maçta puan kaybetmişiz…

Yani şampiyonluğa oynayan bir takım için oldukça fazla bir kayıp yaşamışız…

Eğer bizim takımımız, genç, gelecek vaadeden oyunculardan kurulu olsaydı, televizyon yayını bizim için avantaj olabilirdi…

Takımın tecrübeli, isim yapmış, kariyerlerinde zirveyi görmüş oyuncuların ağırlıklı olduğu bir ekip olması, bu manada işimizi zorlaştırıyor….

Katılan olur veya olmaz…

Her görüşe saygım var…

Ancak, televizyon yanının rakibi ekstra motive ettiğine yüzde yüz inanıyorum…

Ve olayın bu yönünün tartışılması gerektiğini düşünüyorum…

Tartışmanın da yine küfür ve hakaret olmadan, fikir bazında olması güzel olur... 

Evet, yönetim özellikle gurbetteki taraftarlarımızı düşünerek bu hizmetin verilmesine ön ayak oluyor ama asıl hedef şampiyonluksa, bu hizmetten fedakarlık edilmesi daha mantıklı olacaktır…

Böylelikle hem B.B. Erzurumspor'un önü açılır, hem de spiker bulamadığı için tüm şehre zulm eden yayıncı kuruluşun zulmü de son bulmuş olur... 

Yine de son söz yönetimindir…