İşleyen'den Terörsüz Türkiye projesine çok sert tepki!

Anahtar Parti İl Başkanı İşleyen, Terörsüz Türkiye ve terör örgütünün silah yakma ve silah bırakma eylemleriyle ilgili çok sert değerlendirmelerde bulundu: Birilerinin hissesine bebek katili Öcalan düştü. Bizim hissemize tabuta sığmayan binlerce kahraman!

ERKHABER / ERZURUM - Anahtar Parti Erzurum İl Başkanı Yücel Ahmet İşleyen yaptığı açıklamada, PKK'nın silah bırakmasını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AK Parti, MHP ve DEM Parti birlikte yürüyoruz” sözlerini değerlendirdi.

 

Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun basın açıklamasında altını çizdiği konulara tamamen katıldığını ifade eden İl Başkanı Yücel Ahmet İşleyen, "Bugün bu millete düşen görev, bu ihaneti unutmayacak bir hafıza, bu sahtekârlığı affetmeyecek bir vicdandır. Biz bu açıklamayı sadece bir siyasi duruş için değil, Türk milletine olan tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmek için yapıyoruz" dedi.

 

Anahtar Parti Erzurum İl Başkanı İşleyen, yazılı bir basın açıklaması yaparak, gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. İktidarın Terörsüz Türkiye projesini ve terör örgütü PKK'nın silah yakma ve silah bırakma eylemini değerlendiren İşleyen, "Birilerinin hissesine bebek katili Öcalan düştü. Bizim hissemize tabuta sığmayan binlerce kahraman… Siz çocuklarımızı vura vura yaşlanmış teröristlerle yan yana yürümeyi kendinize yakıştırdınız, biz 34 bin lira maaşıyla ‘burs vereceğim’ diyen şehit evladımızla yürümeye razıyız.” diye konuştu.

 

“ÖCALAN'I ALIN GELİN, İÇERİDE KİM VARSA ÇIKARIN!”


Koca devleti, kovaların içine koydukları 30 tane silaha kurban ettiler. 30 tane silahı yakıp yeniden inlerine girdiler. Teslim de olmadılar. Terörist kadın bile “anayasal güvence ve meclis” çözümü beklediğini ağzından kaçırdı. Oradaki her sembolün Zerdüştlükten alındığını da mı bilmiyorsunuz?” ifadelerini kullanan Anahtar Parti Erzurum İl Başkanı İşleyen, basın açıklamasında şunları kaydetti: 


Sandığın başında sizi milletimizle bekleyen biziz. Yüzlerce mikrofonla cani Öcalan'ı da alın gelin veya canlı yayın yapın veya mektup da yazdırın. Komisyon kurdurdunuz, anayasa konuşturdunuz, Kurucu Önder dediniz, yetmedi. Müebbet almışları bağışladınız, biraz daha içeride var. İçeride kalanlardan varsa çıkarın, birlikte gelin.

 

“Biz Devleti Düşmanlarla Anlaşarak Değil, Düşman Göme Göme Kurduk!”

 

"Bin yıldır buradayız. Metehan’ın kurduğu da, Atatürk’ün kurduğu da aynı devletti. Biz devletimizi düşmanlarla oturup anlaşarak değil, düşman göme göme kurduk. Siz bugün “derdimiz bir” diyerek düşmanlarla saf tuttunuz. 
Sizin derdiniz koltuk, bizim derdimiz vatan…
Siz seçimi kazanma hesabındasınız, biz bu devleti yaşatma derdindeyiz.
Siz makamlarda yer kapma telaşındasınız, biz bu milletin çocuklarına mahcup olmama derdindeyiz.
Bizim derdimiz; 
Evladını toprağa veren ananın suskunluğudur,
Geceleri nöbet tutan askerin duasıdır,
Sırf bu topraklarda kardeşçe yaşamak istediği için vatanına sımsıkı sarılan Kürt’ün mahcubiyetidir,
Yüz yıl sonra bile Cumhuriyet’i omuzlarında taşıyan gençlerin sorumluluğudur.
Biz dertliyiz.
Terörle mücadele eden Türk Devleti’nin, terör örgütünün temsilcileriyle anayasayı konuşur hale getirilmesinden dertliyiz.
Çocuklarımızın katillerine mikrofon, kamera, komisyon ve kürsü verilmesinden dertliyiz.
Fırat Çakıroğlu’nu toprağa verirken susanlar, katilleriyle el sıkışırken nutuk atanlar yüzünden dertliyiz.
“Kurucu önder” diyerek, Öcalan’a gölge hükümranlık kurduranlar yüzünden dertliyiz.
Ekonomide söz verip de açlığı büyüttüğünüz için dertliyiz.
Hukuku çiğneyip de hâlâ “adalet” kelimesini ağzınıza aldığınız için dertliyiz.
İsraf içinde yüzüp, millete “sabır” nasihatı ettiğiniz için dertliyiz.
İl Başkanı, PKK ile Kürt halkının birbirine eşitlenmesine de sert çıktı:
“132 Kürt kızının tecavüzcüsünü Kürtlerin temsilcisi yaptınız. PKK’yı yerli-milli gösterip bu millete kabul ettirmek istiyorsunuz. Öcalan size düştü, Kürt kardeşlerimiz bize. Kur’an’a, Hz. Peygamber’e ve İslam tarihindeki yüce kişilere karşı her türlü hakareti yapmış terörist başını ümmet olarak sayıyor ve Kürde değdiriyorsunuz.


“Bu Plan, Ortadoğu’yu İsrail’e Güvenli Hale Getirme Planıdır!”

 

Bu strateji Türkiye’yi büyütmedi, Kürtleri, Türkleri, Arapları birbirine düşürdü. Amaç İsrail’i rahatlatmaktır. Biz bu planın parçası olmayacağız. Biz dinsiz örgütün yardımıyla ümmet kurmayacağız ve kurtarmayacağız. Artık yeter. Bu ülkenin devletini, milletini, tarihini ve geleceğini, birilerinin siyasi heveslerine kurban etmeye razı değiliz. Bu topraklarda ihaneti seyretmeyeceğiz. Bugün buradan; Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticilerine, AK Parti’nin geçmiş seçimlerde millete verdiği sözlerin tam tersini uygulayan kurmaylarına, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ülküsü uğruna gece gündüz çalışan, hiçbir kişisel menfaat gözetmeden “vatan sağ olsun” diyen samimi ülkücülerine sesleniyoruz:


Hiçbir ülkücü MHP’ye mahkûm değildir. Hiçbir muhafazakâr, hiçbir ak dindar AK Parti’ye mecbur değildir. Hiçbir cumhuriyetçi, CHP’den başka adresi yok sanmasın. Biz hiçbir siyasi partiye mahkûm değiliz. Biz devletimize mahkûmuz. Biz vatanımıza mahkûmuz. Biz çocuklarımızın istikbaline, bu ülkenin geleceğine mahkûmuz. Şimdi yeniden o hakikati hatırlama zamanıdır: Sözünü tutmayanlardan değil, emaneti hakkıyla taşıyanlardan yana olma zamanıdır.

 


15.07.2025 13:35:53