• ŞEpnolat üst

Dilaver Yılmaz neden gitti?

  • Büyükşehir-1

Büyükşehir Belediye Erzurumspor Başkanı Dilaver Yılmaz’ın yeniden aday gösterilmemesi her ne kadar bazı kesimlerce “sürpriz” olarak yorumlansa da, kulübü yakın takip eden biri olarak, şahsım adına “beklenen” bir sonuçtu...

Öncelikle net bilgiyi vereyim, Dilaver Yılmaz, istifa ettiğini açıkladığı Cuma günü değil, olağanüstü kongre kararının alındığı gün gitmişti! Dilaver Yılmaz da bunu istifa ettiğini açıkladığı Cuma gününden bir gün önce öğrendi!

Peki Dilaver Yılmaz neden kapının önüne konuldu?

 

250 BİN TL, 100 BİN TL OLARAK REVİZE EDİLDİ

Bir kere peşinen söyleyeyim, en önemli sorun, Yılmaz’ın başkan olmadan önce söz verdiği 250 bin TL’lik bağışı başkan seçildikten sonra 100 bin TL ile revize etmesi ve bunun da sadece 60 bin TL’sini ödemesi. 40 bin TL’lik firmasının reklamını da “bağışına” dahil etmesi de cabası...

 

ELAZIĞ GALİBİYETİ SONUN BAŞLANGICI OLDU

Gidişinin gündeme gelme süreci de Elazığspor maçıyla başladı. Bu maçın galibiyet primi 7 bin TL iken, Başkan Dilaver Yılmaz ve arkadaşları, bu rakamı 10 bin TL’ye çıkarması ve bu durumdan “parayı veren” belediye temsilcilerinden Ünsal Kıraç’ın haberdar edilmemesi...

Maç kazanıldıktan sonra 10 bin TL prim bekleyen futbolculara, prim zammından haberdar olmayan belediyenin 7 bin TL yatırması, olayın ortaya çıkmasından sonra Asbaşkan Ünsal Kıraç’ın “Kim artırdıysa, kalan miktarı da o ödesin” çıkışına, Başkan Dilaver Yılmaz’ın sessiz kalışı ve elini cebine atmaktan korkmasıyla taraflar arasında gerilim başladı...

 

 

İLK YARI BİTTİ, KIRAÇ VE AYNALI DÜĞMEYE BASTI

İlk yarının bitimine kadar Dilaver Yılmaz’ı adeta “idare eden” Ünsal Kıraç ve Zafer Aynalı, ilk yarı biter bitmez, Başkan Dilaver Yılmaz dahil tek bir yöneticiye bile sorma ihtiyacı hissetmeden “kongre kararı” alması, Başkan’a da kulüp müdürü vasıtasıyla “haber” verilmesi, tansiyonu üst seviyeye çıkardı...

 

YILMAZ’DAN AYNALI’YA: ALLAH BELANIZI VERSİN!

Zira, kulüp müdüründen kongreyi öğrenen Başkan Dilaver Yılmaz, hemen telefona sarılıp, Zafer Aynalı’yı aradı ve “Kongre kararı alındığı doğru mu?” sorusunu yöneltti. “Evet” yanıtını alan Dilaver Yılmaz, “Allah belanızı versin” diyerek, telefonu kapatıyordu.

 

AYNALI, AĞLAYARAK SEKMEN’E KOŞTU VE...

Dilaver Yılmaz’ın sert tepkisi üzerine, başı her sıkıştığında yaptığı gibi yine ağlayarak Onursal Başkan Mehmet Sekmen’e koşan ve muhataplarına yönelik türlü iftiralar atan Zafer Aynalı, “Dilaver Yılmaz bana küfür etti” diyor, Sekmen’in yüzleştirmesinde küfür olmadığı ortaya çıkınca da her zaman ki ağlamaklı ifadesiyle “Tamam da başkanım beddua etmeye ne hakkı var?” diye kendini acındırıyordu.

 

DİLAVER YILMAZ, KIRAÇ’I SEKMEN’E ŞİKAYET ETTİ

İki ismin barışması sonrasında aynı ortamda Başkan Dilaver Yılmaz, Asbaşkan Ünsal Kıraç’ı Başkan Sekmen’e şikayet edip, “Sezon başında yaptığımız tüm hataların sorumlusu Ünsal Kıraç’tır. İşi biliyor diye herşeyi onun kontrolüne bıraktık, önümüze 1.5 trilyonluk Osman Özköylü’nün tazminatlı sözleşmesini bulduk. Bildiği birşeyler var diye düşündük, şampiyon kadronun dağıtılmasına ses çıkarmadık. Açık söyleyeyim, bu kadar çok para harcandıysa bunun tek sorumlusu Osman Özköylü değil, Ünsal Kıraç’tır” değerlendirmesini yapıyor ve odadan ayrılıyordu.

 

KIRAÇ, WHATSAPP GRUBUNDAN ATILDI

Transfer dönemini kadroyu güçlendirmek yerine, “iç kavgalarla” geçiren yönetimi toplamak isteyen Başkan Dilaver Yılmaz, yöneticiler arasında kurulan whatsapp grubunda, toplantının duyurusunu yapıyordu. Kısa bir süre sonra aynı gruba mesaj atan Ünsal Kıraç toplantının Dilaver Yılmaz’ın söylediği tarihten bir gün sonra yapılacağını belirtiyor, ikili arasındaki yeni tartışmanın kavgasını başlatıyordu. İkilinin kısa süren tartışması sonrasında, Dilaver Yılmaz, “Başkan benim, toplantı benim dediğim günde yapılacaktır” diyor ve Ünsal Kıraç’ı da whatsapp grubundan silip, atıyordu.

 

ÖZEL KALEM’DE SERT TARTIŞMA

Birkaç gün sonra ikili bu kez Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü’nde karşılaşıyor ve onlarca kişinin gözleri önünde sert bir tartışmaya giriyordu. Dilaver Yılmaz’ın ifadesine göre, Ünsal Kıraç’ın bağrışları üzerine makamdan çıkan Mehmet Sekmen kavgayı bitiriyordu.

 

Dilaver Yılmaz’ın kapının önüne konulmasına neden olan sürecin kısa bir özeti böyle...

 

DİLAVER YILMAZ İLE OLMAZDI

Olaylarla ilgili benim yorumum şu:

 

Bir kere parayı veren, düdüğü çalar... Dilaver Yılmaz, 250 Bin TL’yi ödememesi, görevden ayrıldığı güne kadar sadece 60 bin TL’lik katkı sağlamasıyla kendi sonunu kendisi hazırladı...

Düşünün ki, kulübün sponsorlarından Dayı’nın verdiğinin 4’te 1’ini veren birine kimse başkanlık yaptırmaz, yaptırmadılar da!

 

İkincisi, belediye, bir bakıma Mehmet Sekmen’i temsil eden bir kişi whatsapp’tan atması hiç ama hiç hoş değil...

 

Üçüncüsü de, belediye danışmadan galibiyet primini artırıyor ve “başkan benim” diyorsan, o parayı ödeyeceksin, ödemiyorsan da o diyardan gideceksin ki, gittin!

 

 

KIRAÇ VE AYNALI DA ÇOK HATALI

Evet, Dilaver Yılmaz gitmeyi hak edecek ciddi hatalar yaptı ama Ünsal Kıraç ve Zafer Aynalı’nın hiç mi yanlışı yok!

 

Zafer Aynalı ile ilgili değerlendirme yapmayayım, yoksa yine binbir iftiralarıyla, ağlayarak Başkan Mehmet Sekmen’e koşabilir... Başkan’ın gereksiz yere meşgul edilmesine engel olayım ve Eleştiriye açık biri olduğu için Ünsal Kıraç merkezli değerlendirme yapayım...

 

Ünsal Başkanım, ne olursa olsun Dilaver Yılmaz, sizin evladınız yaşındaydı ve rahatlıkla kendisini idare edebilecek tecrübeye, olgunluğa sahip birisisiniz. İdare etmek yerine, kavgayı tercih etmeniz de sizin yanlışınız...

 

Yine evladınız yaşındaki birisiyle whatsapp grubunda, tüm yönetimin gördüğü bir ortamda kavga etmeniz de şık olmamış...

 

En önemlisi de, her ne kadar değişmeyi kafaya koşmuş olsanız da başkana ve yönetime sormadan, onaylarını almadan kongre kararı alıp, bu kararınızı kulüp müdürü aracılığıyla tebliğ ettirmeniz...

Ünsal Başkanım, Dilaver Yılmaz dönemi artık kapandı ve Mevlüt Doğan dönemi resmen başladı.

 

BAŞKANLIK ROLÜ ÇALMAKTAN VAZGEÇİN!

İnşallah, Dilaver Yılmaz döneminde yaptığınız yanlışları tekrarlamaz, Mevlüt Doğan’ı “yok saymamazlık” etmezsiniz...

 

Unutmayın ki, Mevlüt Doğan’ın ve yönetim kurulundaki herkes en az sizin kadar şeref ve haysiyet sahibi insanlardır...

 

Belki farkında değilsiniz ama bu tavırlarınızla birlikte çalıştığınız insanları ciddi derecede üzüp, kırıyorsunuz...

 

Onursal Başkan Mehmet Sekmen’in dün akşam sizlere dediği gibi, ne olur artık uyum içerisinde çalışın ve “başkanlık rolü” çalmaktan da artık vazgeçin...

 

Yoksa bu kavga hiç bitmeyecek..